Otuzuncu Osmanlı Padişahı olan Sultan 2. Mahmut 1808 yılında tahta geçmiştir. İlk bakışta bir darbe ile tahta geçmiş gibi gözükse de zorbalıkla tahta geçen ağabeyi ile kıyaslanamayacak kadar üstün niteliktedir.
Sultan 3. Selim'in Kabakçı Mustafa Paşa isyanı ile tahttan indirilmesinden sonra çocuğu olmadığı için yeğeni 4. Mustafa tahta geçirildi. Sonrasında iktidarı ele geçiren zorbalar 3. Selim taraftarlarına baskı politikası uygulamaya başladılar. İstanbul'da yaşama şansı kalamayan muhalifler o zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı olan Rusçuk'ta toplanmaya başladılar. Rusçuk ayanı olan Alemdar Mustafa Paşanın da muhaliflere destek vermesi ile müspet manada bir darbenin oluşumu için bütün şartlar tamamlandı.
Sultan 2. Mahmut'un Suikastten Kurtulması
Alemdar Mustafa Paşa, emrindeki askeri kuvvetle hiç bir engele takılmadan Topkapı Sarayına kadar kolaylıkla ulaştı. Darbe yapılacağını anlayan 4. Mustafa, amcası 3. Selim ve kardeşi Sultan 2.Mahmut'un öldürülmesi emrini verdi. İkisi de öldürüldüğü zaman hayatta hanedandan başka erkek kalmayacağı için kendisinin saltanatı devam etmiş olacaktı. Fakat her şey planladığı gibi gelişmedi. 3. Selim'i odasında şehit eden grup Sultan 2. Mahmut'un harem dairesine yöneldiklerinde durum fark edilmişti.
Haremdeki kadınlar şehzadeyi kaçırmak için önce kapıyı kilitlediler ve pencereden kaçırmak için gerekli düzeni sağladılar. Zorbaların kapıyı kırarak içeri girmesi ile, takdir edilecek bir şekilde, içeri girenlerin yüzlerine kül atarak vakit kazandırdılar. Son bir hamle ile şehzadeye hançer atsalar da, Sultan 2. Mahmut sadece yaralandı. Pencereden çıkarak hayatını kurtarabildi.
Sultan 2.Mahmut perişan bir şekilde sarayın avlusunda ilerlerken içeride olanlardan habersiz olan Alemdar Mustafa Paşa ile karşılaştı. 3. Selim'in şehit olduğunu öğrenince öfkesi had safhaya ulaştı. Sultan 2. Mahmut'a tereddütsüz biat etti. Paşa'nın saraydakileri katletmek istemesine yeni Sultan karşı çıktı. Daha sakin bir zamanda suçlulara gerekli cezaların verileceğine dair teminat vererek ikna etmeyi başardı.
Sultan 2. Mahmut ve Reformlar
Sultan 2. Mahmut, tahta geçti fakat bu kez de tahta geçmesini sağlayan grup Padişaha bir senet imzalattırarak yönetime ortak oldular. Padişahın yetkilerini paylaşması kabul edilemez bir durumdu. Sultan 2.Mahmut bu durumu kabullenemiyor fakat tam olarak devlete hükmedecek gücü bulunmadığı için uygun zamanın gelmesini bekliyordu. Beklediği fırsat sadrazamı olan Alemdar Mustafa Paşa'nın evine, Yeniçerilerin yaptığı bir baskınla geldi.Sadrazam,Padişaha yardım etmesi için hemen haberci gönderdi. Sultan 2. Mahmut kendisine ulaşan habere hiç bir karşılık vermedi.Sadrazamına yardım göndermeyerek öldürülmesine göz yumdu.Tek başına kaldığını anlayan Alemdar Mustafa Paşa konağını havaya uçurarak kendisi ile beş yüz Yeniçeriyi de imha etti.Sadrazamın katledilmesinden sonra en büyük tehdit ortadan kalkmıştı. Bundan sonra amcasının yarım bıraktığı reformları tamamlamak için kolları sıvadı. Askeri, siyasi ve bir çok konuda yeniliklere imza attı. Yıpranmış olan bir çok kurumu yeniden düzenledi. Hamleleri ile İmparatorluk yeniden hayat buldu.
Yeniçeri Ocağı'nın Kaldırılması
Kuşkusuz en büyük hamlesi Yeniçeriliği kaldırması ile oldu. Bir zamanlar İstanbul'u fetheden, Viyana kapılarına kadar ulaşan O şanlı askerler gitmiş; Genç Osman'ı katleden, kendilerine zarar verebileceğinden endişe ettikleri herkesi gözlerini bile kırpmadan canice öldürebilen çapulcu takımı gelmişti. 1826 yılında yeni bir askeri birlik kurarak orduyu bir disiplin içerisine sokmaya teşebbüs etmesi ile Yeniçeriler ayaklandılar. Sultan 2.Mahmut yeni kurduğu ordu ile Yeniçerileri tamamen ortadan kaldırdı. O denli şiddette bir bastırma hareketi oldu ki Yeniçerilerle bağlantısı olan herkes ortadan kaldırıldı. Hatta Yeniçerilerin sığındıkları bina hiç tereddüt etmeden yakıldı. Bu binada yüzlerce Yeniçeri diri diri yandılar. Uzun zaman Yeniçeri ismini kimse konuşmaya cesaret edemedi.
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminde basiretsiz Padişahlar olduğunu ileri süren kişiler için Sultan 2. Mahmut'un tek başına yeteri kadar ibret verici olması gereklidir. Ayrıca, devlet adamlığının yanı sıra, hattat, şair, bestekar olan Sultan 2. Mahmut, saltanatı zamanında bir çok mimari eser yaptırdı. İstanbul'daki bütün büyük camileri büyük bir onarımdan geçirerek, günümüze sağlıklı bir şekilde ulaşmalarına imkan sağladı.
Osmanlı İmparatorluğu'nun bu büyük Padişahını bilmek ve anlamak bizler için çok önemli diye düşünüyorum. Ceddimizi bize yıllarca yanlış tanıtan tarihe inat, gerçek bilgilere ulaşarak Onları yeterince anlamaya çalışmalıyız. Bu büyük neslin torunları olmak bizler için dünya döndükçe onurların en büyüğü olsa gerek...
Mustafa ATAK 13/03/2013 ANKARA
Bu yazıya 10 yorum yapıldı.
Ben özellikle bi' konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum Mustafa Bey:
2. Mahmut, özellikle Tanzimat Fermanı'na giden yolda büyük mesafeler alınmasını sağlamış... İçteki siyasi ve askeri politikaları dikkate alındığında takdire şa'yan işlere imza atmış olmasına ve ders kitaplarında her ne kadar yere göğe sığdırılamasa da yanlışları da vardır bana göre...
Fakat dış siyasette son derece başarısız olduğu anlatıldı bize hep. 2. Abdulmahid Han'da da benzer durum yaşanmıştı. Yeni yeni bu konuda yayınlar yapılıyor ve "Kızıl Sultan" denen zâtın aslında çok farklı iklimlerin havasını soluduğu ve sanılanın aksine büyük işler başardığı ortaya konuyor. Benzer durum Sultan 2. Mahmut'ta da var mı? Yoksa bu da tıpkı 2. Abdulhamid Han'da olduğu gibi bize öğretilen yanlışlardan biri mi?
Bu arada yazıyı da bir çırpıda okudum, elinize sağlık :)
Sultan 2.Abdulhamid başlı başına bir imparatordur.Onu bir iki satırda anlatmak epeyce zordur.Kendisini en iyi Necip Fazıl tarif etmiştir bence;GELMİŞ GEÇMİŞ PADİŞAHLARIN EN BÜYÜĞÜ diyerek noktayı koymuştur.Kızıl sultan lakabı imparatorluktan istediklerini alamayan siyonistlerin ve beceriksiz ittihatçıların yakıştırmasıdır.Biz Onu ULU hakan olarak kabul ederiz.
2. Abdulhamit tahttan indirildikten sonra devletin düştüğü durum göz önüne alınırsa ne kadar büyük bir padişah olduğu anlaşılır.
Abdullah bey daha sonraki yazılarda bu konuları tekrar ele alabilirim.Hem 2. Mahmut'u hem de 2.Abdulhamit'i anlatabilmek gerçekten zor.
Selametle...
Yazı için de tekrar teşekkür ederim. Sitede tarih konularına eğilen birinin olması çok sevindirici. Bilmediklerimizi öğreniyoruz en kötü ihtimalle.
Somuncu Babayı anlatan bir yazı yazmayı planlıyorum.Hem manevi milli yönlerimize yön veren kişi ve olaylarla inşallah yazılara devam edeceğiz.
Umarım birazcık da olsa bilgi verebilir ve milli ve manevi konularda merak uyandırabilirim.
Selametle...
Mustafa Bey elinize sağlık. Bu yazar sitesini sürekli takip ediyorum. İlgimi çeken yazarlar vardı ve sizi de sürekli takip eder oldum. Değindiğiniz konular çok güzel. Osmanlı padişahlarından olan Sultan 2. Mahmut'un hayatı ile ilgili de yazmanız güzel olmuş. Lisede hep kızardım yeniçerilere. Değiştiklerini biliyorum özellikle son dönemde ama nedenini hiç anlayamadım. Sizce yeniçerilerdeki değişimin sebebi neydi? Ve Sultan 2. Mahmut yeniçerileri yakmadan bu konuya bir çözüm bulamaz mıydı ki? İnsanları bu şekilde öldürmek doğru mu?
Bir dönem 4. Murat,Yeniçerileri sindirmiş isede kendisinden sonra gelen Padişahların hemen hepsinin başına bela olmuşlardır.
Aslında çok uzun mevzu olmasına rağmen özetlemeye çalıştığım bu konu oldukça uzun ve teferruatlıdır.Yeniçeriler devletin çöküşü için adeta özel bir çaba sarf etmişlerdir.
İş 2. Mahmut'a geldiğinde çok da fazla yapılacak bir şey kalmamıştır esasında.Belki Yeniçerileri tamamen kaldırmak yerine yeniden düzenlenebilirdi.Benim kanaatime göre buda çözüm olmazdı.Hiç bir yeniliği kabul etyen çapulcu sürüsü kalmıştı,o bir zamanların kahraman askerlerinden.Yine benim kanaatime göre tamamen kaldırılması en doğru iş olmuştur.
Yalçın bey,bende insanların yakılmasını tasvip etmiyorum.Ama orada ki olayda kaybedenin tamamen ortadan kaldırılacağını hesap edersek bir nebze haklılık payı verilebilir.
Bu konuda zaman zaman kesitler halinde bilgi verebilirim.
SELAMETLE...
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre