Sözlük anlamı, akıllı ve akıl sahibi insan anlamına gelen ‘akil’ kelimesi, yanına ‘adam’ kelimesini de alınca, hem akıllı hem de tecrübeli anlamlarını yüklenmektedir. Kendilerine verilen bu isimle birlikte akil adamlara, ne kadar büyük bir görev ve sorumluluk da yüklendiği aşikardır. Akil adamların başka hiçbir konuda bir araya gelmeleri mümkün değilken, çözüm sürecine katkı sağlamak için aynı masa etrafında buluşmaları bile oldukça manidardır. Bu görevi alan kişilerin hepsi de alanlarında ya da yaptıkları işlerde şüphesiz en iyilerden. Daha farklı isimlerin olmasını bekleyenlerin eleştirileri haklı olmakla birlikte, isimlere bakıldığı zaman, akil adamların ne kadar geniş bir kitleye hitap edebilecek bir grup oluşturulduğu anlaşılmaktadır.

Akil adamların en önemlisi

Bu sürece katılan birkaç isim üzerinde duracak olursak, bu kişilerin akil olup olmadıkları konusunda bir sonuca varabiliriz. Eğer bir sıralama yapılacak olsa, bence en önemli isim Prof Dr Hayreddin Karaman’dır. Günümüz meselelerine fetva verebilecek birkaç Fıkıh aliminden birisi olan Karaman’ın bu süreçte olması işin doğruluğunu bir kez daha teyit etmektedir. Arkasından bir grup olarak incelemek gerekirse, bugüne kadar hiçbir ortak konuda buluşamayan sendika başkanlarının, aynı konuda buluşmaları sürecin önemini göstermektedir.

Akil adamlara yapılan eleştiriler

Akil adamlar için en çok eleştiriyi, sanatçı ve oyuncuların aldıkları anlaşılmaktadır. Bana göre sanat camiasından katılanlar, toplumumuza mesaj vermekte başarılı olabilecek düzeyde insanlar. Orhan Gencebay, son açıklamalarında, yıllardır şarkılarında barış ve kardeşlik çağrısı yaptığını belirtmiştir. Yüz binleri bulan hayran kitlesine bu süreci anlatmak için çok da fazla zorluk çekmeyeceğini düşünmekteyim. Kadir İnanır veya Hülya Koçyiğit gibi oyunculuğun zirvesine çıkmış insanların görev yaptıkları bölgelerde halkla iletişime geçerken zorluk çekmeyeceklerini düşünüyorum. Akil adamların, Anadolu’nun her hangi bir köşesine giderek, halkla bütünleşmeleri ve halkın beklentilerini Hükumete aktarmakta bir zorluk yaşamayacakları da bir başka gerçektir.

Akil adamların ortak paydası

Akil adamlar topluluğunu oluşturan altmış üç kişi arasında bana da tuhaf gelen ve "keşke olmasaydı" ya da "keşke olsaydı" dediğim kişiler olmakla birlikte, toplumun bütün kesimine hitap edecek bir oluşumda her görüşten insanın olması elbette mantıklı olanıdır. Akil adamlar grubunun ortak paydası; sevgiden, barıştan ve kardeşlikten yana tavır koyan kişilerden oluşmasıdır. Sanatçı, akademisyen, iş adamı, gazeteci ve sendikacılardan oluşan bu grubun diğer bir ortak yanı cesaretleridir. Bu kadar hassas bir konuda elini taşın altına sokmak, her şeyin ötesinde takdire değer bir durumdur. Halka bu süreci anlatmakla birlikte, halkın da tereddütlerini ya da beklentilerini icra makamına iletmekle görevli olan bu gruba mümkün olabildiği kadar destek olunması gerektiğini düşünüyorum.

Terörle mücadele nasıl olmalı?

İşin esasında konu terör ve milli hususlar olunca herkesin fert fert akil insan olması gerekmektedir. Öyle ki terör konusunda silahlı mücadele ile bir sonuç alınamadığı çok acı tecrübelerle görülmüştür. İmralı ve Pkk ile yapılan görüşmeler hepimize rahatsızlık verse de, sürecin ne şekilde sonuçlanacağını sağduyu ile beklememiz gerekmektedir. Terörü bitirmenin en etki yönteminin müzakere etmek olduğu da unutulmamalıdır. Vatan evlatlarının yaşaması ve yeniden kardeşliğin tesis edilmesi için Türkiye'nin terör belasından bir an önce kurtulması gerekmektedir. Teröre harcadığımız maddi ve manevi enerjimizi artık ülkenin refahı ve huzuru için harcamanın vakti çoktan gelmiş, geçmiştir.

Daha bu sürecin başında olunduğu ve İngiltere başta olmak üzere bütün devletlerin terörü silahla değil, müzakere ederek sonlandırdığı unutulmamalıdır…

Mustafa Atak