Yeni aldığın her karar yeni bir başlangıç için bir fırsattır. İnsanların bazen tek ihtiyaç duydukları şey yeni bir başlangıçtır fakat bunu çoğu beceremez. Çünkü kendisine olan inanç zayıftır. İnanmak ve yaşamak birbirine paralel ilerler. İnanan başarır, inanan gerçekten yaşar. Bir söz vardır ''Her erkek ölür ama her erkek gerçekten yaşayamaz.'' Ben hayat felsefem olarak kabul ediyorum bu sözü. Eğer sen kendine inanmazsan hiçbir şey elde edemezsin. Bu hayata sıfır olarak gelmiş olabiliriz ama her geçen gün kendimizi farkında olmadan geliştirdik ve buna devam ediyoruz.
Şimdi geriye dönüp baktığımızda savunmasız olup geldiğimiz yolda her seferinde biraz daha şey katmış olarak buluruz kendimizi. Zaman zaman bulunduğumuz konuma kendimiz bile şaşırırız. Ve hayattaki en büyük inançsızlığını yaşadığımız şey aslında sadece biziz. Bunları ortaya çıkaran ön yargılar, başkalarından duyduğumuz muhabbetler...
Toplumda güvensizlik diz boyu...
Yaşadığımız zamanda gerçekten düzgün kişiliğe sahip insan bulmak çok zor, konum buna müsait değil. Yaşanılan ortam yüzünden güvensizlik diz boyu. Bunlarında etkisiyle kimse zaten kendine güvenemez haldeydi, bir de çevresindekilere güvenememe durumu çıktı ortaya. Herkes şüpheci oldu. Kuşkulu gözlerle karşılaşıyoruz her yerde. Biz bize olan tavırlardan memnun olmuyoruz ama farkına varmadan gördüğümüz tepkiye etki olarak aynı davranışları başkalarına da biz sergiliyoruz.
Çocuklarımız bu ortamı hak etmiyor
Bunlar büyük sayılabilecek insanlar için belki doğal gibi gelir ama bizim topluluğumuz sadece büyüklerden oluşmuyor. Biz küçüklerimizin böyle bir ortamda yetişmesine son derece karşıyız. Küçük bir çocuk doya doya dışarıda koşup oynayıp büyümek ister bu onun en büyük hakkı. Ama dışarıdaki güvensizlik yüzünden hangi anne çocuğunu gönül rahatlığıyla onu yetişmesi gereken özgür ortama bırakabiliyor ki? Belki dedik.. Belki gün geçtikçe insanlar bu davranışların çevreyi ne kadar olumsuz etkilediğini fark eder de anneannelerin ve dedelerin torunlarına anlattıkları ''Eskiden sokaklar böyle miydi, biz bunları bilmezdik'' dedikleri güvenli günlere döneriz diye umut ettik, hayalini kurduk ama her geçen günün bir öncekinden farkının olmadığını anladık.
Yeni bir başlangıç yapmaya ne dersiniz?
O anlatılan günlerin sadece kulakta süs kalmasını değil, görmek de istediğimizden herkesi mutlu huzurlu bir ortam için güven ve inanç sofrasına davet ediyoruz. Aslında çevre bizlerin düşünceleriyle böyle oldu. Onu eskilere döndürmek bizim inancımız, bizim kararımız. Gelin yeni bir başlangıç yapalım. Eskilere dönelim, mutlu olalım; küçüklerimiz hayatı gerçekten yaşayarak büyüsünler. Yeni bir başlangıç için hiçbir zaman geç değildir yeter ki bunu canı gönülden isteyin..
Bu yazıya 7 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre