Ön yargı insanların asırlardan beri önüne geçemedikleri bir durumdur. Bazen birinin kılık kıyafetine, etnik kimliğine ya da rengine takılı kalarak kişiler hakkında yorum yapabiliyoruz. Bu yazıyı yazar iken Albert Einstein'ın ünlü bir sözü aklıma geliyor:

İnsanların ÖN YARGIsını kırmak atomu parçalamaktan daha zordur.

Bu yazıyı yazmamdaki asıl amaç ise eskilerden duyduğum bir hikayeyi sizlerle paylaşmaktır.

Eski zamanların birinde birbirlerini seven bir çift varmış. Bu çift geçimini çiftçilik yaparak sağlıyormuş. Bir kaç yıl geçtikten sonra sonra kadın hamile kalmış. Kadın hamile iken eşiyle birlikte ormanda dolaştığı bir gün, yaralı bir gelinciğe rast gelmişler ve onu alıp evlerine götürdükten sonra tedavi etmişler.

Günler böyle geçerken çocukları dünyaya gelmiş ve ailenin mutluluğu bir kat daha artmış. Ama aile çocuğu gelincik ile yalnız bırakmamaya dikkat ediyormuş. Birkaç ay sonra evin erkeği bir kaza sonucu hayatını kaybetmiş ve tüm sorumluluğu kadın üstlenmek zorunda kalmış. Kadın bir gün kısa bir süreliğine dışarı çıkmak zorunda kalıp ve eve döndüğünde de gelinciği ağzı yüzü kan içinde görünce deliye dönüp gelinciğe sopa ile vurmaya başlamış. Sonuç olarak da hayvanı öldürmüş. Daha sonra koşarak yavrusunun kundağına bakıtığı zaman yanında kafası parçalanmış bir yılan bulmuş ve gelinciğin kendi hayatı pahasına yavrusunu koruduğunu anlamış. Ama  iş işten geçmiş....

İnsanları kırmadan, iş işten geçmeden önce daha dikkatli olunması dileği ile...