Laz Temel ve Kürt Haso birlikte yolculuğa çıkmış. Sürekli yürümek ikisini birden yoracağından Temel bi' fikir atmış ortaya:"Ula Haso, ikimiz birden yürümeyelim. Sırayla birbirimizi sırtımızda taşıyalım, en azından bir kişi yorulurken diğeri dinlenmiş olur". Fikir Haso'nun aklına yatar:"Vallah iyi fikirdir Temel!" der.
"Peki ne zamana kadar taşıyacağız birbirimizi sırtımızda? Bir kural koyalım ona göre yapalum" der Temel. Haso da:"Ondan kolay ne var. Ben seni sırtıma alırım sen sizin oraların havalarından söylersin, bitince de sen beni alırsın ben bizim oralardan bi' hava söylerim. Böyle türküler boyunca taşırız birbirimizi" der. Bu sefer de Haso'nun parlak fikri Temel'in aklına yatmıştır.
Peki ilk kim diğerini sırtında taşıyacaktır? Onu da kararlarştırırlar; ilk olarak Haso taşıyacak Temel'i. Neyse Temel biner sırtına ve başlar söylemeye... "Uyy uyy haçan maçan" der hızlı hızlı, kısa bir süre sonra biter türkü. İner Haso'nun sırtından. Bu defa Haso biner Temel'in sırtına ve başlar uzun havaya... "Le leee le leee le lee" diye... Bir dakika geçer, iki dakika geçer, üç, beş... Ama "le lee"ler bitmez bir türlü.
Temel en sonunda dayanamaz:"Ula Haso! Sanki biraz uzun mu sürdü bu? Ne zaman bitecek uşağım" der hafiften bi' serzenişle... Bizim Haso ne dese beğenirsin:"Yav hele dur. Daha bunun 'lo loo'su var!"
Yani...
Yani demem o ki, kendimizi uyanık sanıp Temel'leşmenin alemi yok. Zira Haso'nun biri burnumuzdan getirebilir. Aynı zamanda Haso'laşmanın da alemi yok; zira Temel de insan...
Hem ülke hem de dünya gündemini düşününce, nedense bu fıkra geldi aklıma. Birbirimize zulmetmeden, insanları enayi yerine koyup kendimizi uyanık görmeden yaşamak duasıyla...
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre