Son günlerin en çok konuşulan konusu, öyle sanıyorum ki dershaneler kapatılacak mı sorusunun etrafında şekilleniyor? Uzun bir süredir yetkili olan/olmayan pek çok kişi bu konuda basına demeç verdi. Kimi çıkıp "dershaneler kapatılacak" dedi, kimi de "dershanelerin kapatılması gündemde değil"... Kapanıp kapanmayacağını kesin olarak söylemek zor olsa da, başta Başbakan olmak üzere Milli Eğitim Bakanı ve birçok devlet yetkilisi kapatılması için açıktan veya gizliden yoğun çaba sarf ediyor... Peki ama neden? Dershanelerin kapatılmasının kime yararı olacak?
Dershanelerden bıktım ama...
Yıllarını dershanede geçirmiş biriyim. Açıkçası dershanelerden bıktım. Ama bu demek değil ki ben sevmiyorum ya da gitmek istemiyorum diye kapanmaları gerekiyor... İlk okul çağımdan beri dershane kapılarındayım. Ülkemizde, alternatifi olmayan bir sınav sistemi var. Evet... Her ne kadar kötü ve eleştiriye açık da olsa, bana göre şu an için sınav sisteminden başka bu ülkenin kaldırabileceği bir alternatif yok. Ve bu alternatifsiz sınav silsilelerinden dolayı çocuk yaşta dershane, özel ders gibi kapılardan girmek gerekiyor. Pek çoğumuz çocukluğunu dahi yaşayamıyor.
Dershaneye çoğunlukla ailem istediği için gittim. Bir de tabi arkadaş etkisi... İnsan ister istemez paniğe kapılıyor ve "herkes gidiyor, benim geri kalmamam ve gitmem lazım" diye düşünüyor. Bu yüzden pek çok dersten kaçtığım oldu. Gider dershanenin etrafında gezer, ama o derse girmezdim. "Peki o zaman dershanenin nesini savunuyorsun" diye soracak olanlar için hemen sadede geleyim...
Pek çokları için dershane, kaliteli bir üniversite ya da liseye giden yol olabilir. Ama benim için daha ziyade, büyük şehirle başa çıkmak için olmazsa olmazlardandı. Küçüklüğümden beri gittiğim kurumlar bellidir dershane adına...
Benim için dershanenin anlamı
Benim için dershane, üniversite ya da liseye giden yol değil... Nefsinin peşinde koşan biriyim ben. O yüzden çevremdeki insanların iyi niyetli, dürüst ve beni doğruya yönlendiren kişiler olması lazım. Aksi takdirde çok kötü yollara sürüklenme potansiyelim var. Fakat Allah onlardan razı olsun, benim gibi bir öğrenciyle bile yıllar boyu bıkmadan usanmadan uğraşıp didinerek beni adam etmeye çalıştılar.
Dershane sadece doğu için mi önemli?
Doğuda dershanenin bölge halkı için anlamını anlatacak değilim. Bunu zaten onlarca, yüzlerce kişi kaleme alıp çeşitli vesilelerle seslerini duyurmaya çalıştılar. Değinmek istediğim; dershanenin doğuda ifade ettiği anlam kadar batıda da çok büyük manalar kazandığı... Afedersiniz ama ilk okul çağındaki çocukların ile kız arkadaşlarının olduğu bir devirdeyiz. Ve artık herkes için normal karşılanıyor bu durum. Başta bu gibi hususlar olmak üzere dini vecibeler açısından büyük eksikliklerimiz var ve bu eksiklikleri, yönlendirme olmadan gidermek bir hayli zor. Her ne kadar Müslümanlar olarak üstümüze düşen en büyük görevlerden biri araştırmak olsa da, bunu yapanların sayısının yeterli olmadığına inanıyorum.
Hal böyle olunca sokakta boş işler peşinde koşma potansiyeli yüksek on binlerce, yüzbinlerce genç için dershanelerin kapatılması bir nevi milat olacak. Diğer dershaneleri ele almıyorum dikkat ederseniz. Bahsettiğim dershaneler de belli... Buralarda okuyan insanların günahı ne? Zaten anne babaları "çocuğum benim gibi olmasın" diye düşünerek emanet ediyor evlatlarını bu müesseselere. "Üniversite zaten her dershaneyle kazanılır, önemli olan değerlerini kaybetmeyen bir nesil" diye düşünüyor birçokları...
Dershanelerin eğitimdeki yeri
Geleyim dershanenin, benim için daha az öneme sahip olsa da, pek çokları için hayati önem taşıyan bir diğer fonksiyonuna. 90'lı yılların başında Mustafa Kıyıklık vardı; İmam Hatip Lisesi mezunu... Fem Dershanesi'ne gidiyordu ve ÖYS birincisi olmuştu. Şimdi sorarım size; bu başarıyı o imam hatip lisesine mi bağlamak daha mantıklı yoksa dershanesine mi?
Ayrıca ülkenin eğitim sistemi yapboza dönmüş durumda ve çarenin ne olduğunu kimse bilmiyor. Gelen her bakan, elinin tersiyle eskiyi itip, yeniyi getirmeye çalışıyor. Yılların itilmişliği, doğuda hala devam ediyor. Zorunlu hizmete giden neredeyse herkes, ilk günden itibaren geri sayıma başlıyor.
Doğudaki bir okuldan anektod
Yeni atanan öğretmen 6. sınıfların dersine girdikten sonra velilere "acil" koduyla toplantı çağrısı yapınca, veliler şaşırıyor. "Yahu eski hoca böyle şeyler yapmazdı, kötü birşey mi oldu acaba" deyip okula gidiyor. "Hocam hayırdır bir sorun mu var" diyorlar. Öğretmen:"Sizin bu çocuklarınız okuma-yazma bile bilmiyor yahu!" deyince veliler hep bir ağızdan:"Nasıl olur, notları hep 4-5 geliyordu" diyor.
Yani doğuya giden öğretmenin de orada ne kadar öğretmenlik yaptığını Allah bilir. Bu demek değildir ki oraya her giden öğretmen bu şekilde davranıyor. Ama bahsettiğim tutumu sergileyenleri de azımsamak mümkün değil. Zaten bu varsayımın doğruluğu, ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda da açıkça görülüyor...
Şimdi önceki anlattıklarımı bir kenara bırakacak olursak... Yazık değil mi bunca öğrenciye? Bu çocuklara gerekli eğitimi vermenin yollarını tespit etmeden önce ellerindeki tek umudu almak hangi inançla bağdaşır? Ülkenin doğusu ve batısı arasındaki uçurumu ayırmaktan başka ne işe yarar bu?
Çıksın biri de desin Allah aşkına "Bu işin Doğu ve Güney Doğu'daki kazanımları şunlar şunlar olacak. Biz buradaki çocukların kaliteli eğitim alması için şöyle önlemler aldık. Endişe edilmesine gerek yok"... Biri de desin bunu... Var mı o kadar babayiğit?
Dershaneler kapanırsa ne olacak?
- Eğitim açısından Batı ile Doğu arasındaki fark açılacak.
- Yüz binlerce insan işsiz kalacak.
- Manevi değerleri konusunda daha donanımsız bir nesil yetişecek.
- Dershanelerden sonra kimileri okulda aldığı eğitimle yetinirken, kimileri de İstanbul'da saati 50-60 TL'lerden başlayan fiyatlarla özel dersler alacak.
Ne Yapılmalı?
- Dershaneleri kapatmaktaki asıl amaç dürüstçe, oy kaygısı olmadan ifade edilmeli. Çünkü "haksızlık oluyor" gibi bir gerekçenin arkasına sığınmak, benim tanıdığım Başbakan'a inanın hiç yakışmıyor.
- Eğitim sisteminde nasıl bir değişiklik yapılacaksa yapılmalı ve bu sayede Batı ile Doğu arasındaki fark ortadan kalkmalı. Ayrıca hem veli, hem de öğrenciler "iyi bir lise ve üniversiteye yerleşmek için okulda verilen eğitim yeterli" diyebilmeli. Yani bu işi tepeden aşağıya emir vererek yapmak yerine, tabandan gelen bir talep doğurulması sağlanmalı ve sonrasında ihtiyaç kalmadığı için kapatılmalı. Çünkü şu an toplumda azımsanamayacak kadar büyük bir kitle dershanelerin ihtiyaç olduğunu düşünüyor ve kapatılmazsa değil, kapatılırsa adaletsizlik olacağını düşünüyor.
- Dershanelerin kapatılması sonrasında bu kurumlarda çalışan yüz binlerce insanın istihdamı konusunda varsayımsal ifadelere son verilip, kesin bir dille, açıkça ne düşünüldüğü ifade edilmeli...
- İnsanların manevi anlamda çocuklarını daha donanımlı yetiştirmek için dershanelere olan inancının yerini farklı bir alternatifle doldurmalı... Aksi takdirde yapılan iş eğitimi iyiye götürse bile -ki şu şartlar altında mümkün değil gibi görünüyor- farklı boşluklara neden olacak ve bu icraat gelecek nesillerin geçmişlerini hayırla yad etmelerine belki büyük, belki küçük bir darbe vuracaktır.
- "Dershaneler kapatılırsa, takip eden süreçte toplumun orta ve üst kesimi özel derslere yönelecek ve alt kesim okuldaki eğitimle yetinecek. Üstelik bu eğitimin doğuda daha kalitesiz olduğu düşünüldüğünde, merkezi sistemle yapılacak sınavlarda ortaya çıkacak fark daha da artacaktır" şeklindeki varsayımlar izale edilmelidir.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre