Taraf olmak, insanın doğasında olan ve olması da gereken bir durumdur. Son zamanlarda 'taraf olmak' yerine 'karşıda olmak' daha popüler olmaya başladı.

Özellikle siyaset, tarih ve etnik konularda kamplaşmalar, sosyal medyada hakarete varan bir seviyeye ulaştı. Bir konuda fikir beyan etmek hayli sıkıntılı bir durum olmaya başladı. Peki bu işin bir ortası yok mu?

Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye cesaretimiz olduğu gün, bu sorunlarda ortadan kalkacaktır. Sorunun özünde, kendi fikirlerimizden olmayanlara kendimizi kapatmak ve tahammül edememek yatmakta. Kuru bir inatla herkes kendi ideolojisini tamamen doğru görerek, diğerlerine olabildiğine saldırmakta...

Anlayışlı olmak şart!

Bir örnek vermek gerekirse, Twitter'da bir kısım Osmanlı'ya, bir kısımda Atatürk'e sahip çıkmakta ve karşı düşünceye sürekli saldırmakta. İşin bu noktasında birazcık hakkaniyetle yaklaşılabilirsek ortada herhangi bir sorun kalmayacak. Osmanlı Padişahlarının ve Atatürk'ün hepimizin ortak ecdadı olduğunu unutmamalıyız. Elbette ki savunduğumuz ideoloji veya kişilerin hatasız olması gerekmiyor. Hem Padişahların hem de Atatürk'ün insan olduğunu ve büyük başarılar elde edebildikleri gibi, hatalar da yapabileceklerini kabullenmeliyiz. Kimseye İlahi bir güç atfetmezsek ve menkıbevi olaylara körü körüne bağlanmazsak sorunun en azından bir kısmını aşmış oluruz.

Yalanlarla gurur duyuyoruz

Sosyal medyada yine yaygın bir yazı gerçekten çok ironik... Tarih hakkında hiçbir bilgisi olmayanlar, internette buldukları bu yazıyı doğruluğunu bilmeden ve araştırma zahmetine girmeden paylaşarak işi daha bir saçma noktaya getiriyorlar. Yazı da; Türklük yüceltilmeye çalışırken olabildiğince cehalet içerisine düşülmekte... Özetle yazıda; Türk kelimesinin Göktürklerde kuvvetli manasında, Sümerlerde ise Müslüman manasında kullanıldığı yazılmış. İşin daha kötü tarafı ise bu yazıyı yüzlerce kişinin gururlanarak paylaşması.

Türk kelimesinin anlamı, güçlü kuvvetli olduğundan yazının bir kısmı doğrudur. MÖ. 4000 ve MÖ. 2000 yılları arasında yaşayan Sümerlerin, İslamiyet'in geleceğini ve Türklerin Müslüman olacağını bilmeleri ise takdire şayan bir durumdur! Özellikle bu konuda gururlanmak ve övünmek istiyorsak yaşanmış bir tarihimiz zaten var. Eğer kendimizi zorlayıp birazcık okuma zahmetine girersek, okumakla ve övünmekle bitiremeyeceğimiz bir Türk Tarihi var...

Taraf olmak konusuna tekrar dönersek, haktan ve doğrudan taraf olmayı öğrenmeden bir yere varamayız. Eleştirilere açık olmalı, birbirimizi ötekileştirmemeli ve hakarete varmadan fikirlerimizi beyan edebilmeliyiz... Hangi ırktan, dinden ve siyasi görüşten olursa olsun herkes inançlarına göre yaşamak isterken, diğerlerinin de aynı ideal ve doğrultuda yaşamak istediklerini hatırından çıkartmamalı...