Uzun zamandır yazmayınca, üniversite ve bölüm seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair bir yazı yazayım dedim. Arkadaşlarla aramızda üniversite ve bölümlerle ilgili muhabbet ederken, pek çok arkadaşımın yaşadığı pişmanlığı müstakbel üniversite öğrencileri yaşamasın diye birkaç tavsiyede bulunacağım. Eğer bu yıl ya da yakın zamanda tercih yapacaksanız, sonradan üzülmemek için yazının devamını okumanızı öneririm.

Fakültenin yerine dikkat edin

Başta Marmara Üniversitesi olmak üzere Türkiye'de pek çok üniversite, parça parçadır. Farklı ilçelerde farklı yerleşkeleri bulunur. Mesele Marmara Üniversitesi'nin her fakültesi ayrı yerlerdedir. Merkez kampüsü İstanbul'un bir ucunda, bilmem ne fakültesi öteki ucundadır... Yani üniversite seçerken tercih edeceğiniz bölümün hangi yerleşkede olduğuna iyi bakın. Genellikle kataloglarda merkez kampüs olabildiğine cafcaflı resmedilir. Bunu gören öğrenciler de "hayalimdeki okul bu" deyip zart üniversitesinin zırt bölümünü tercih eder. Sonra bi' bakar ki, fakültesi itin öldüğü yerdeymiş.

Özellikle iki yıllık bölümler merkez kampüste değil birçok üniversite. İzbe, olmadık yerlere bina dikip adına da fakülte diyorlar. Gençler de farklı hayallerle kaydolduğu üniversitesindeki fakültesini görünce, neye uğradığını şaşırıyor. Sonra 1 yıl boyunca "Ben zaten bölümü bırakacağım. Sınavda kaydırma yaptım. Benim farklı hedeflerim var, burası bana göre değil" diyerek gezer durursunuz Leyla gibi :)

Bugünü değil yarını düşünün

Tercih yaparken "bugün şu meslek erbabına çok ihtiyaç varmış, ona gideyim" derseniz, siz mezun olana kadar o meslek erbabına olan ihtiyaç biter zaten... O yüzden günübirlik düşünmeyin. En basitinden; Ak Parti hükumeti döneminde İlahiyat ve meslek lisesi okuyanların önü açıldı. O zamana kadar kimse gitmiyordu bu bölümlere doğru dürüst. Fakat yasalar değişti, bir anda ilahiyat ve meslek lisesinde okuyanlar, özellikle son yıllarında olanlar, iş hayatına atılma adına büyük avantaj sağladı. Sonra ilahiyat bölümlerine akın başladı ama şimdi atanma sorunu yaşıyorlar çeşitli sebeplerden ötürü...

Demem o ki; şimdi öğretmen lazımmış deyip gidip bölüme kaydolmayın. En az 4 yıl sürecek sizin bölümü bitirmeniz muhtemelen. O zamana kadar on binlerce insan mezun olur ihtiyaç olan bölümden. Ve umutlarınız, mezun olduğunuzda, toz bulutu haline gelebilir...

Bu konuya bir başka örnek daha vereyim. Fen Edebiyat fakülteleri yıllardır rağbet görmekteydi. Dershaneye gittiğim dönemde hocalarım "matematik oku. herşeyi gördüm ama boşta kalan bi' matematikçi görmedim hayatımda" derdi. Şimdi bakın, hükumet dershaneleri kapamaya çalışıyor. Bir anda yüz binlerce öğretmen işsiz kalacak. E ne olacak şimdi matematik okuyanlar :)

O yüzden günün popüler mesleklerinin cazibesine kolay kapılmayın. Eğer ilginiz yoksa, farklı hayaller peşinde koşmayın.

Sevmiyorsanız tercih etmeyin

Son olarak; eğer tercihi yalnızca arkadaş ve çevre baskısından ötürü yapacaksanız, hiç yapmayın. Çünkü muhtemelen 2 yıl sonra başka bir bölüme başlayacaksınız. Bu da hayatınızdan koca bir 2 yılın çalınması demek. Daha doğrusu o iki yılı boşa harcamanız demektir... Pek çok öğrenci üzerinde baskı hissettiği için "bir yere yerleşmem lazım" diyor belki de. Ama bu yanlış, ömrünüzün sonuna kadar icra edeceğiniz mesleğin temeli olacağı için, en büyük pişmanlıklarınız arasına girecektir yüksek ihtimalle. Kısacası, "aman yazalım bakalım, hayırlısıysa olur" diyerek yanlış işler yapmayın =)