Hakikat yüzümüze çarpar gibi yaklaşırken biz sırtımızı dönüyoruz. Hem bilmiyoruz diye saklanıyoruz en kuytuya, hem de kulaklarımızı ellerimizle kapatmamız yetmiyormuş gibi bir de gözlerimizi sıkı sıkıya tutup, en afillisinden bir şarkı mırıldanıyoruz.. Sahi biz daha neyi bekliyoruz? 'Belki gözlerimize parmakların sokulmasını.' Doğrudur ki buna da izin vermiyoruz. Çoğu zaman net olmuyor ve çoğu zaman kararlı yürüyemiyoruz. En kötüsü de biz kendimize verdiğimiz sözleri dahi unutuyoruz. İnsan unuturdu elbet nisyandan gelmiştik. Yalpalayarak öğrenecektik de biz fazla oyalanmadık mı yollarda? Öyle oyalandık ki bırakın öğrenmeyi, yolumuz olduğunu, yolculukta olduğumuzu bile unuttuk. Düşünme yetimizi rafa kaldırdık çoğu zaman. Neydi beklediğimiz, mucize mi? 'Haydi şimdi gidip bir bak aynada kendine.' diyor uzaktan yaşlı şair. 'Bak ve gör içinde keşfedemediğin mucizeyi. Her işin üstesinden gelirim edasıyla yüklendiğimiz küfelere de bakın.. Milyonlarca insanın yaşadığı şu coğrafyada ne hükmümüz vardı oysa.
Ne güzel de demişti Cahit Sıtkı 'yolun yarısı'. Sahi hangi yolun yarısı ya da kimin yolu yetmişti ki? Yolun yarısında değil sonuna yaklaşıyordu şair elbet. Ama bunu bilen yoktu. Bilmediklerimiz hakkında bile parmak kaldırıyoruz en ön sırada. Ne çok seviyoruz konuşmayı. Düşünmeyi hep erteliyoruz. 'Akletmez misiniz?' diyor kitabımız kaç kere. Ama biz aklımızla oyun oynamayı daha çok seviyoruz. Yanıldığımızda bile yanlış yaptığımızı itiraf edemeyecek kabalığa eriyoruz.
Biz insandık öyle değil mi? Bencildi insanoğlu.. 'Anlamıyoruz daha net konuş' diyorlar konuşmamın tam ortasındayken ben. Susuyorum. Sessizlik tüm salonu kapladığında evet biz işte bu kadar kötü varlıklarız da en iyi kademelerde dolaşabiliriz elbet. (Salondakilerin gözlerindeki parıltıdan fark ediyorum zaten hepsinin anladığını, sadece iltifatı daha çok seviyoruz.)
Candan dostum der ki ' bilmek yetmez farkında olabilmeli insan.' Evet, akledebildiğimizde tevbe kapısı her daim açıktı. Öyle değil mi? Şundan eminim ki: kalbin ibresi şaşmaz hep aynı istikameti gösterir. Yeter ki hissedebilelim.
Affı seversin, affedersin bizleri de affeyle..
Bu yazıya 3 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre