Çocukken neden sihirli bir dünyadaymışız gibi, neredeyse tüm isteklerimiz mucizevi bir şekilde çabuk olur?
Neden yaş ilerledikçe güçleşir ve bir türlü anlayamayız?
Aslında formül o kadar basittir ki!
Çocukken kötü bir arkadaşı henüz edinmemişizdir: ego
Ego peşinden korku ve gurur gibi, aşırısının zarar olduğu duyguları getirir.
Çocukken sadece isteriz, nasılı niçini yoktur. Ya olmazsalar, altında aranan sebepler, detaylar yoktur.
İsteriz ve unuturuz. Çünkü tutturunca olmayacak biliriz.
Çünkü annemizin bir kere, ısrarımız sebebiyle yapmadığı şey öğretir.
Nedense bu gerçeği yaş ilerledikçe unuturuz.
Israr ve inattan neler kaybetmedik, bir düşün?
Ya da istediğimiz bir şeye, sırf korku ve egomuzun kaygıları yüzünden kaç kere yaklaşamadık bile?
Peki ya çevre ve dedikleri ne zaman bu kadar önem kazandı?
Çocukken annesinin uyarısını bile takmayan sen, ben, ne zaman doğru düzgün tanımadığımız ya da tanıdığımızı sandığımız insanların düşündüklerine, dediklerine bu kadar itimat eder olduk? Ne malum onların egosunun sesinin çok yüksek olup benliğini yönetmediği?
Boşver onları, bunları, sen bir dön içine bak bakalım, konuş biraz onunla o ne düşünüyor.
Hem kimseyle paylaşmak zorunda da değilsin. İki kişinin bildiği her zaman yoruma açıktır. Eğer karşındakini iyi tanıyamamışsan ve yorumlar tehlike arz ediyorsa tut içinde biraz çatlamazsın merak etme başka bir şey düşün geçer..
Özetle artık çocuk değiliz ne sen, ne ben kabul. Ama bir zamanlar ki çocuk içinde bir yerde duruyor. Arada onunla sohbet etmeyi ihmal etme. Çünkü onun sana hatırlatması gereken çok şey var...
Bu yazıya 2 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre