Milyonlarca insanın zihnini kemiren bir soru akıllarda.. Ama herkes sus pus. Herkesin gözlerine çekilmiş bir perde.. Kimse kimseye çarpmadan tek bir kelam etmeden nasıl da hızlı hızlı yürüyor. Akıllarda çarpışanların başkaları tarafından anlaşılması mıydı bu denli ürküten? Hızlı adımlarla saklamak kolay olandı belki de. Şimdi bir alışverişle tüm sıkıntılardan kurtulacaklardı. Düşüncelerin doğrultusu mu yoksa adımların mıydı bilemem. Satın alınan ufak bir şeyle sahte bir gülümseme kaplamıştı çoktan o buz kesmiş suretleri. Ya gözler kaçıyor bir çift göze denk gelmekten; erteliyor bakışları, ya yerlerde bir şeylere takılıyor, ya da öyleymiş gibi düşündürmeye çalışıyor.
"Şimdi sırada ne var?" diye soruyor yaşlı teyze bana. "Bilmem, hadi beraber izleyelim insanlığın erteleyişini." Elleri ceplerinde yine hızlı adımlar... Sanki böylece bugünlerin hızlıca tükenip geçmesini ister gibi. Hava soğuktu elbet, ceplerde olması ihtimaldi de ellerin. Kendine güvendiğini sergilemek değil miydi aslında? Ya da utanıyor muydu insanlık o ellerin hiç bir çaba sarfetmemesinden? Sahi hava soğuktu öyle değil mi? Hava soğuktu ve ertelenenler, unutulanlar çoktu.
"Hava soğuktu ve hızlı adımlarla kendilerini bugünden silmeye çalışan insan çoktu. Zihni kemiren ise kardeşlikti" diyor yaşlı teyze. "Kardeşlik ve dostluk yoktu." Bilemem onlara soralım teyze...
Bu yazıya 4 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre