Bir köy var fizanda.
Bizden uzak Allah'a yakınlar, güyâ.
Bin şahit bile yetmiyor,
İnsanları buna inandırmaya.
Ama dört şahit teslim olmuşsa yalana,
Sebep oluyor iftiraların doğruluğuna.
Bunun yanında;
Zından ediyorlar dünyayı,
Kadınlarına, kızlarına...
Güzel yapmak güzel söylemekten,
Daha güzel ise;
Güzelim dini çirkinleştirmekte
Kimse tanımadı üzerlerine.
Yağarken yağmur bile,
"La havle" çekti gündüz gece.
Bir kalp taşıdığına,
Ya da akıllı olduğuna
İman ettiysen görmeden;
Ciğersiz, gözünü şehvet bürüyenler,
Tek varlığı yeğeni olana
Onu da çok görenler,
Bir kez daha "Eşhedü en lâ..." dedirtir.
Hakikatler ise kıymet bilenle kıymetlenirler...
Dönersek vel hasılı kelâma,
İki oğul da koca da düşmanlar anaya.
Her şiddete maruz kalışında,
Cenneti arar ayaklarının altında.
Böyle bir zamanda,
Yağmurun yerine bırakması
Sağanak sağanak göz yaşlarını,
Gökkuşağının,
Dinenden sonra çıkmasındandı.
Ve bu hikayeye bir de
Güzel bir son lazımdı.
Çünkü artık görebiliyordu,
Cennet ayaklarının altındaydı...
(Not: Bu şiir 2009 yapımı Süreyya' yı taşlamak filminde kayboluşumun resmidir.)
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre