Sonunu görememek hayatın,
Fazlasıyla yorucu.
Kesiksiz huzurda visal
Belki de bir özür borcuydu.
Hani şu yiğidin kamçısı sayılmayan,
Kimi zaman kâle bile alınmayan,
Kabahatinden kat kat büyük misali...
Ve şu andan itibaren açan
Bütün çiçekler, özür çiçekleri...
Vaktiyle bitmeyen isteklerime benzeyen
"Küçük dağları ben yarattım" edasında
Burnunun dikine uzayan cinsten değil;
Yeri geldiğinde şairin
Kalemini bile sükût ettirenin,
Kalbini sabit kadem kıldığına
İman edenlerden, toprak altında.
Sultan-ı Ebedî'nin Vezir-i Azamları,
Sununca onlara en güzel ikramlarını
Kime müteşekkir olacaklarını bilen cinsten.
Hamlarla hasların ayrılması için birbirinden,
Her baharı beklemek zorunda değiller.
Bir vesile-i kübradır açması için,
Güzelim semaya uzanan eller.
Ve ilk defa, yasak elmaya sahip
Firdevs ağacının etrafında,
Boy boy filizlendiler.
Zirâ yıllarca utancından
Yüzü yerde özür dileyenin,
Dilindeydi bu sefer, En Sevgilinin adı.
Demek kâinat O'nun yüzü suyu hürmetineydi.
Duâların kabûle karîn olmasi bundandı.
Bilseydi Yar-ı Güzîn'in
Kendi soyundan geleceğini,
Bilseydi, o ağacı kökleriyle yerdi.
Bu yazıya 2 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre