Düşlerce duyabildiğim kadar sözlerin
ve sadece bir adım kadar uzaktı
pamuk tarlası ellerin,
Kendimi sığ körfezlerinden aşşağı
binlerce kez iteleyipte can veremediğim bir vadi,
Issız bir kanyon gibiydi gözlerin,
Binlerce defa vazgeçmek istedim,
Vazgeçilemeyecek kadarsın!
Körpe bir buğday güzelliğindeki tenin
benim suskunluğumun en büyük tetikleyicisi,
En susmuş anımda,
Aklıma sen geliverirdin bir anda
aniden ve apansızdın!
İçimdeki bu arbedenin tek sebeplisi
''sendin!''
Ve ben,
Kendi kendimle çatışmalarımda hep sendim,
Hayat beni yorduğu an, seni düşlerim,
Elim ayağım dolaştı işte yine, seni düşleyince...
Nedensizce ve çaresizceydi karşı koyamayışlarım,
Ve yine ben,
Genellikle kendime, soğuktan çatlamış bir kaldırım taşı
Ya da...
Kimsesizliğine terk edilmiş bir virane bulurum,
Seni düşünüşlerimle başbaşaydım işte yine,
En aciz yanımdan vururdu beni, hasretlik kokun...
Rüzgarın emanetisin sen bana!
Sığdıramazdım içimi içime.
Beyzade
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre