Yaradanın vücuda getirdiği, çok güzel ve paha biçilmez bir tablo gibidir kadın. Her fırça darbesi vücudunun bir kıvrımıdır. Bir sanat eserini inceler gibi bakarsanız kadına, ruhunuzu besler, cömerttir. Dokunuşların en güzelini onun ellerinde bulursunuz. Gülüşü içinize sıcak renkler gibi akarken, en can alıcısının, bakışları olduğunu fark eder, gecelerin uykunuzu almasını, en tatlı en ılık yorgunluğa yorarsınız. Saçının her telinden ayak parmağına kadar cilvenin, nazın niyazın adıdır kadın. Naz bir tek ona yakışır. Onda güzel durur en çekilmez kaprisler, bakarsan... Dudaklarının kıvrımları, dokunulmayı arzulayan yalancı öfkelerle doludur. Omuzlarından dökülen saçları, şelalenin teninde yarattığı ıslaklığı sunar gözlerinin önüne. Onun teninden süzülürken, en narin halini yaşar su damlaları.
En güzel aşkın adıdır kadın; yorgun bir günün ardından akla düştüğünde, içinde şeytan olduğunu birileri söylese de, bir göz süzmesi, vazgeçemeyeceğiniz, tatlı, dingin ve acil daveti olur hayatınızın…
Bir sanat eserine bakar gibi bakarsanız kadına, ne zaman dokunacağınızı bilirse bakışlarınız gözlerine, ellerinizde ki samimi sıcaklığı hissederse elleri; yüreğiniz hiç boş kalmayacaktır. Ne para, ne dünyanın en pahalı mücevheri... Sadece mutluluk güzelleştirir gözlerini…
Arzu Aytekin
Bu yazıya 3 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre