Zaman ne garip şey,
Ne garip şey bir film şeridinde yürümek
Bir zamanlar çocuk olduğunu hatırlamak
Onu aramak ne tuhaf bir şey
Hani bayramlıklarımız vardı
Yüreğimize sevinç, kalbimize heyecan olan
Gece yatarken başucumuza koyduğumuz bayramlıklar
Giymek için can attığımız,
Hani masumluğumuz vardı
Yalan söylemeyi beceremeyen
Kızaran utanan yüzlerimiz vardı,
Oyun oynamak vardı sonra
Paha biçilemez duygusu vardı,
Çamurdan araba yapmak gibi
Yol yapmak gibi
Çukurlu tepeli, düz yollar
Hayatın o yol gibi olduğunu bilmeden.
Sonra uçurtma vardı
Saatlerce uçurur, havada izlerdik
İpi elimizi keser haberimiz bile olmazdı
Boynumuzun ağrısına hiç aldırış etmezdik
Uçurtmayı uçuran rüzgar vardı,
Kulağımıza fısıldadığı melodisi, hala duran tınısı
Saçlarımızı okşadığı sevgisi vardı.
Bilyelerimiz vardı
Yürürken cebimizde çalkalanan
Her renkten her desenden
Onları oyunda kaybetme korkusu vardı,
Bisikletimiz vardı sonra
Sür sür doyamadığımız
Süslediğimiz, orasına burasına çıkartma yapıştırdığımız
Bozulduğunda kendimiz doktorluk yatığımız.
Her şeyi ağlayarak elde etmeye çalışmamız vardı
İnsan büyüyünce anlıyormuş
Öyle bir şeyin olmadığını.
Büyümek unutturmaz bunları
Küçük sevinçlerimiz, zevklerimiz
Küçük anlarımız, küçük zamanlarımız vardı,
Ama kocaman yüreğimiz vardı
Kocaman duygularımız vardı
Yere göğe sığmayan.
Bu yazıya 3 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre