Evett... Donmuş ölü bir kalpten uzun bir aradan sonra yeniden duygulu coşkulu ama yepyeni bir Ceyda ile merhaba !... Hayatı düşünüyorum son zamanlar. Birkaç yıl öncesini düşünüyorum; labirentin içinde kaybolup giden benliğin arasında koşturmaya çalışan, koştururken kan ter içinde öfkesini kusan ve sonunda kalbini dondurmuş "yaşıyoruz işte" diye geçinen o haylaz, deli dolu, çılgın ama içten içe ürkek, duygusal saf salak kıza bakıyorum. Sanki kocaman bir öfke denizindeymişim de kurtulmaya çalıştıkça ağzımdan burnumdan, ellerimden, tırnaklarımın içlerinden saç diplerine kadar her yerimden öfke çıkıyor ve beni kanatıyor gibi... Duygu patlaması içindeyim gören yok. İş dışında bakmam ve çözmem gereken milyon sorun varken gelip de sen umursamıyorsun şunu bunu yap diye emir verilmesi... boş verin siz ne yapın biliyor musunuz? Takın kulaklığı, şimdilerin moda lafı klişeden dolucasına "hee hee" diyin yeter... Siz de rahatlayın, onlar da dolucasına bir ohh çeksin.. not: unutmayın siz gene bildiğinizi okuyun ;)
Duygu Labirenti
YASAL UYARI
Duygu Labirenti başlıklı yazı Ceyda Keskin tarafından 14 Haziran 2014 Cumartesi, 21:39 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre