Kömür kokulu bir şehrin içinde son turlarımı atıyorum artık. Susuzluğuma çare olacak bir sebil arıyorum. Otobüs seslerine yakınlaştıkça, vedalar havası doluyor içime. Gökyüzünde fütursuzca dağılan duman ve uçuşması kuşların, bulutlarda süzülen dumanlar içinde..
Vakit geldiği an yolculuk için
O çok sevdiğim yolculuk
Manzara olur o an sesin
Bense cam kenarında bir çocuk…
Evet, vakit geldiği gibi gitmesini de biliyor elbet. Ve vakit ile gelen her şey de gitmesini öğreniyor vakitle. Veda ettiğim şehir arkamda kalırken, beni bekleyen bir sevgiliye ve yolumu gözlemeyen yollara doğru gözlerimi kapıyorum cam kenarında. Nefessiz ve susuz yaşamak ne ise, cananın sesini kavramış manzaralardan gözümü ayırmak da o oluyor aynı şekilde...
Son durak var aklımın kıyısında. Son durakta bekleyişler var. Bekleyişlerde ise özlemleri paylaştığım güzel bir insan… Ve son durakta buluşması özlemlerin gün yüzünde, kalabalık bir şehrin orta yerinde çakan bir şimşek gibi, sarılmak gibi saatlerce…
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre