Büyük anın geldiğini hissettiğiniz dakika yaşamınızdan bir günün daha unutulmazlar arasına gireceğini anlarsınız. Bu bağlamda hayatınız değişirken, hayallerinizde gelişmeye başlar. Fakat herşeyin sonunun güzel olmadığını veya olmayacağınıda bilmeniz gerekir.
Müptelası olduğunuz aşk sadece size değil karşınızdakine de zarar verebilme özelliğine sahiptir. Kahramanlık bazı zamanlar işe yaramayabilir. Ayarı kaçırmanın ne kadar zorlayıcı bir etkisinin olacağını ve nerede konumlanmanız gerektiğini öğrenmelisiniz. Onu elbetteki çok seviyorsunuz fakat bunu göstermenin şeklini de iyi belirlemeniz gerekiyor. Çıkar çatışmaları her işte olduğu gibi ikililer arasında da yaşanabilir. Sancılı olan her gün, aşkı daha sıradışı bir hale getirebilir ama zamansız olan duygu karmaşalarıyla başa çıkmanızın tek yolu bunu dizginleyebilmektir. Kusursuz hiçbir şey yoktur ve olacağınıda sanmıyorum.
“Dokunduğunuz ellere hürmet etmek sizin mutluluk adımlarınızdır.”
Onun yokluğunda tek başınıza neleri düşündüğünüzü açıkçası pek merak etmiyorum fakat aklınızdan nelerin geçebileceğini az çok tahmin edebiliyorum.
Hayatımızda önemli yerlere sahip olan insanlara sadece bir gün ayırmak yeterli olur mu acaba? Belki de kutlamak için sabırsızlandığımız bu günleri, hangi nedenlerle kutlamakta olduğumuzu kendimize sormamız gerekmektedir. Belki birazcıkta tarih sayfalarını karıştırıp, bugünlerin yaratıcılarının, hangi amaç doğrultusunda hareket ettiklerini anlamamız gerekir. Gerek Anna Jarvis (anneler gününün yaratıcısı), gerek Aziz Valentine (sevgililer gününün isim babası), gerek Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk. Hepsi bir duygudan yola çıkmıştır: "Sevgiden".
Yazının sonuna yaklaştığımı hissediyorum ve şunları da eklemek istiyorum:
- Güzel günlerin değerini bilin ve size saygı duyan güzel insanı asla üzmeyin.
- Ona büyük bir minnet borcunuz olduğunu unutmayın.
- Birbirinizin yüzüne bakıp haykırın sevginizi.
- Yaşamdan zevk alın ve birbirinize zor zamanlarda destek olun.
- Geleceğe dair planlarınızı düşünmeyin, sadece o anı yaşayın.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre