Etrak-ı Bağdadi ~ Türklerin Irak Tarihi

Şuan Irak topraklarında yaşayan Türkler önceleri bu topraklara işgal yoluyla mı geldiler de şimdi bu eziyeti bu zulmü görmekteler? Ortadoğu ve Arap dünyasının inşaasında hiç alakaları yokken ağır ve büyük yükler yüklenen Türkler bugünler için mi yurtlarını vatanlarını bırakıp yaban ellere yerleştiler? Bu meselenin gerçeği nedir ne değildir? Kim haklı kim haksız?

Irak Türkleri bab-ı vahid;

Türklerin savaş alanındaki mahareti Rum ve Arap dünyalarında tamamiyle kabul edilmiş rakipsiz bir otoritedir. Türklerin Irak'a yerleşim tarihleri neredeyse 9. yüzyılı bulur. Dönemin Abbasi halifesi Mutaasım, Türklerin savaştaki mahirliklerini bildiğinden onlara hiç savaşmadan yurt verir. O günden itibaren Türklerin Irak'a gelişleri haliyle artar. Halife Mutaasım elindeki bu kıymetli Hazine'nin farkına vararak 835 yılında sadece Türkler'den müteşekkil bir muhafız alayı kurar. Bu muhafız birliği veya Hassa ordu Mutaasım döneminde gerek iç isyanlar olsun gerek dış savaşlarda önemli zaferler kazanmışlardır. Öyle ki onların bu başarıları ve halifenin nezdindeki imtiyazlı halleride göz önüne alınarak:" Türkler bir gün olacak Araplar'ı çöllerine geri sürecek" şeklinde bir hadis(!) dahi üretildi. Gerçekten de bu yapma hadisin dediği oldu. Türk hassa ordusun kumandanları çok geçmeden Halife Mutaasım'ın halefleri döneminde Abbasi imparatorluğunun iktidar dizginlerini ellerine aldılar.

Hassa Ordusu Etrak

irakHassa ordusunun adı Etrak yani Türklerdir. Zamanla bu ad Etrak-ı Bağdadi(Bağdad Türkleri) olarak kullanımına devam etti. Türklerin Abbasi Devleti içerisinde üstünlükleri ve geçerlilikleri her geçen gün daha da arttı. Bu başarılı ilerleyişe sebep olan bazı Ümeray-ı Etrak yani Başbuğların isimleri şöyledir; Aşnaş, Aytak, Büyük boğa, Küçük boğa ve Vasıf. Bu başbuğlar halifelere tahakküm etmekle beraber aynı zamanda muktedir kumandanlar olarak önemli işler görmüşlerdir. Heran çökme tehlikesinde olan Abbasi İmparatorluğunu illelebet ayakta tutmaya çalışmış adeta kılıcı olmuşlardır.

Dönemin hilafet sisteminin tersine başbuğluk babadan oğula değil, Türk ilinden yeni gelenlerce teslim alınırdı. Bu sebeptendir ki Türk ordusu daima kudretini ve kuvvetini muhafaza ediyor ve soysuzlaşma (asimilasyon) olmuyordu. Hem bu şekilde Türkler dil ve kültürlerini koruyor, benliklerini kaybetmiyorlardı. Pek çoğu Arap illerinde yaşamasına rağmen Arapça bilmez bilenleri ise gururlarından bildiklerini söylemezlerdi. Tamamı Müslüman olmasına rağmen Türkçe isimler taşırlarlardı. Kısacası Türkler kavmi şuura bağlı bir millet olmuşlardır.

Hassa ordusunun devlet üzerindeki büyük etkisi yüzünden bu birlik bozulmamış bilakis halifeler ve bazı valiler Türk askeri kullanmaya özen göstermişlerdir.

Bu yazı zannediyorum üç-dört bab olacak. İkinci babda Türk askeri niçin tercih edilirdi sorusuna yanıtlar arayacağız. Vesselam