Benmişim Gibi

Damdan düşer gibi başlıyorum şimdi yazmaya, ansızın. Tıpkı o en beklenmedik anda gidişleriniz gibi. En karşılıksız sevip, en savunmasız olduğunuz anda gelen vedalar gibi. Kalbini defalarca bana teslim edip gitmen gibi. Ruhum boğuluyor gibi hissediyorum, can çekişiyorum içten içe... Sense benden bîhaber.

Kalbime "bir arkadaşa bakıp çıkacaktım" ile geldiğini bilmeme rağmen koparamıyorum içimden. O bir arkadaşın ben olmadığını bilerek alıyorum o uçsuz bucaksız yere seni. "Biz oluruz" umuduyla açıyorum tüm kapıları. Her köşesi sen kokan kalbi yine beğenmeden çekip gidiyorsun sonra, aradığını bulamamış müşteri gibi.

Ne hissedeceğimi düşünmeden, bir şey hissetmeden acımasızca... Sadece gittiğini sanıyorsun. Yokluğunu yanı başımda unuttuğundan habersiz. Hiç bir şey bilmeyen, sadece gitmeyi kafasına koymuş biri gibi. Gelmeden gitmen gibi, sesine aşık iken bir kez olsun seviyorum demeyişin gibi.

"Sevilmeyen hatırlanmıyor gerçekten yitirilmeden" demiş yazar. Söylesene gidelim, beni hatırlaman için daha kaç kere kaybetmen gerek? Kaç gün daha seni sensiz sevip seni bekleyeceğim? Sıkıldım çünkü, sevmekten değil sevilmemekten, sevmemenden. Çünkü artık beklemiyorum.

Canım bile diyemiyorum artık sana, tek işim seni sevmekken. Canımdan ötem demeye bile halim yok, diyemiyorum da zaten. Çünkü can bırakmadın artık. Kaldıysa da yaşamama yetecek kadar işte. Sen de oralarda bir yerdesin. Göremiyorum,uzaksın. Halen.