Biraz daha zaman var..
Yaşamak için..
Sanırım herhangi bir gündü ve ben.. Ağzımda yanan sigaranın dumanıyla yaşaran gözlerimle beraber bu şehri arkama dönüp bakmadan terketmenin planlarını yapıyorum..
Hafif çiselerin sonunda başlayan yağmur biraz olsun hafifletse de, bedenimi ruhumun gitmek istediği o sonsuz boşluğa kendimi bırakabilmenin peşindeyim..
Yıllarca birilerine kendimi,dertlerimi anlatmaya çalışmış ve bunu başaramamış olmanın vermiş olduğu huzursuzluk ve bundan mütevellit düş kırıklığı..
Yanıma alabileceğim şeylerdi bunlar giderken ve tam yirmi altı yılın sonunda elimde avucumda kalan bir parça umut..
Neye inat veya ne içindi bilmiyorum ancak bir parça kalmıştı içimde ve saçlarından tutup sürüklercesine nereye gidersem peşimde götürdüğüm bir umut..
Hayallerim, düşlerim ve yapmak istediğim birçok şey.. Bulutlar, yağmurlar ve akabinde bir yaprağın üstünden yavaşça akıp düşen bir damla... Hepsi geçti gitti ve çırpınmakta olan kalbimin yıllar sonra bir deli veya umutsuz vak'a olarak anıla gelmesine sebep olacak olması ekstra bir hüzün ve bir duble daha rakı içme sebebi..
Kendi hudutlarımı çizdiğim mavi gözler ve neticesinde üstüne kök saldığım ve gideceği günü bilerek ardından bakakaldığım bir zihinsel travma..
Hayır hayır..
İşin aslı bilmiyorum.. Can havliyle birkaç kanat çırpınışı ve o mavi okyanusta dalgalı saçlarıyla bana meydan okuyan bir deniz yıldızı..
İçimde bir umut taşıdım ve söylediklerim dışında ne için olduğunu hiç bilmedim.. Elbette insanoğlu gider ve birileri bir şekilde yolun sonunda gidenlere kavuşur. Lakin ben kime kavuşacağımı ya da ne ile karşılaşacağımı dahi bilmezken nasıl olur da kendi hayatım üzerinde bir hak iddia edebilirim veya onu nerede bırakabilirim..
İnsanın duyguları yozlaşınca öylece kalakalabiliyor. Tüm duyguları aynı anda yaşamaya kalktım ve nihayetinde kendi duygu denizimde kendimi zorla boğdum.. Kör oldu duygularım esip savurup kendimi vurdum.. Bir el olmaya kalktım düştüm içimdeki anlamsız umuda tutundum. Kalktım bir yürüdüm kendimi duydum. Bir şekilde yırtıldı yüreğim yamasını ömrümle tutundurdum.. Ömrün ateşini söndürdüm, üfledim dumanını ciğerime doldurdum..
Bulamadım sebebini umudu yine yerine içime kondurdum..
Bir sebeb yok yaşamak için lakin bir umut var aklımı bu düşünceyle doldurdum..
Bir umut öylece belli belirsiz..
Velhasıl ölümden korkmaz insanoğlu..
Var olan umutlar artık olmayacak diye korkar..
Duydum..
Okyanus kadar mavi gözlerin ve okyanus dalgalı kıvrımlı sacların derinliklerine kendimi öylece gömdüm üstüme umudu örttüm..
Gitmedi içimden umut..
Yağmur başladı tekrar ve ben..
Öylece peşimden sürüklediğim umuda sarılıp sırtımı dünyaya döndüm..
Bir yılgınlık var yaşamak için..
Bir sebebi yok ya artık alınan nefesin..
Bir umut var anlamsız kaybedilmek istenmeyen..
Korkuyor insan ölüm basit şey..
Peki ya umutsuz olmak..
Belki açarım gözlerimi daha çok yarınlara..
Yanımda yalnızca umutlarımla..
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre