Kayıp

Yine gece oldu. Önümde kalem, defter, sigara paketim ve içinde kaç tane izmarit olduğu belirsiz küllük var. Belki de gündüzleri göremediğim o ışık, gecenin karanlığında kaybolan ellerimin arasındaydı. Belki de sahiden boş bir depresyon kuruntusu içerisindeydim. Ah... Nedense her zaman ruhumun bedenimi terkedip kalbimi yanında götürdüğüne inanıyorum.

Gece... Kaybolan ruhumun suç ortağı. Belki de en doğrusu aramayı kesmekti, ama hayır. Sessiz insanların arasından gürültüyle geçerken bile farkedilmemek diye bir durum içeresindeyken bu ruh bedenime, ait olduğu yere dönmeliydi. Yüzüm... En son ne zaman mimiklerimi kullandım hatırlamıyorum. Atmaktan bıkan kalbim kadar ciğerlerimde sıkılmıştı bu boş bedenden. Ah dostlarım, sanırım bu yazıyı burada sonlandırıp, sigaramı yakarak içimdeki çığlıkların senfonisine katılacağım. İyi geceler, kaybolmuş insanlar ve diğerleri.