Gamsız bi' yaprak gibi ordan oraya savrulurken ben
Bilirdim,
Sonbaharın sahibi habersiz değildi kopuşlarımdan,
Kurtulamadığım başıboş bırakılacağım zannından.
Öyle çok süzülmüş, öyle çok kalmıştım ki havada
Gözümü açtığımda, iki dost gördüm düştüğüm masada.
Sohbetleri buram buram kakule kokan kırk yıllık hatır tadında
O kadar ki, kuruyana kadar kalmak istedim yanlarında.
Belki farketmezlerdi beni sonsuza kadar ama
Görürdüm,
Gözlerindeki "iyi ki varsın" lafzını
Zamanın nasıl geçtiğini bi' türlü anlayamayışlarını
Beş vakit dualarına birbirlerini katıp karıştırdıklarını
Ve dostluklarına paha biçmekten hep kaçındıklarını.
Peçetelikle tuzluğun arasına sıkışıp kalmışken ben,
Sayenizde keyfim yerindeydi velhasılı.
Sonra ne mi oldu, anlatayım
Bine kadar herşeyi bir olanların aminleri havada kaldı.
Duyardım,
Menfaat için tek celsede bitirilen dostlukları
Açılan aralara sıra sıra örülen muntazam duvarları
Beş adım öteye gidenden on adım uzaklaşanları,
Ve üç günden fazlasını düşünüp mesafeyi beş adımda bırakanları...
Göğe yükselirdi bazen "benden uzak Allah'a yakin ol" nidâları.
Farketmemişim, bu haller beni fazlasıyla yormuş, kurutmuş
Üç maymunu oynamak meğer ne kadar da zormuş.
Bu yazıya 11 yorum yapıldı.
Açılan aralara sıra sıra örülen muntazam duvarları" çok güzel olmuş gerçekten... :) ellerinize sağlık
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre