"yara"dan...

Umudunu kuytu köşelere saklayan ben,

Bir saat önce oturduğum yerden bi' türlü kalkamamıştım.

Gözüm saatte evet, vedalaşmak için erken...

Biraz daha, biraz daha derken,

Bast-ı zamandan yanaydı öbür yanım

Sahi, bu zamana kadar nerdeydi aklım?

Bi' valizle kapıdan çıkıp gidecektim işte.

Oldu bittiye getirecektim her şeyi

Kimsenin ruhu duymayacaktı bile

Arkama dönüp bakmak...

Hayır, onun hâyâlini çoktan haram saymıştım kendime.

Artık şükreder haldeydim,

Harama, hâyâllerimde dahi yer ayırmama izin vermeyene.

Çok şükür, çok şükür be...

Havf-recâ arasında mekik dokuyan ruh halim,

Yerini masumların gözlerindeki mutluluğa değişmişti.

Ve bilirdim dengenin adıydı dua, değişmezdi

Haydi açsındı artık tüm kapıları, birini kaparken binini açan.

Bu saatten sonra yâr bana yar olsundu

Ve yeryüzünde açılan her bir yaradan,

Sanki müsebbibi benmişim gibi, hesap sorsundu Yaradan.