Geçtiğimiz aralık ayından bu yana neler gördük? Neler yaşadık dönüp arkamıza bir bakmamız lazım artık. Ancak görüyoruz ki hatalar günahlar iftiralar ve yalanlar bitmek tükenmek bilmiyor. İster parti olsun ister şu bu cemaat olsun, belli bir süreden bu yana insanlar tarafından, evde kahvede sokakta caddede orada veya burada her zaman istisnasız aynı konular konuşulup tartışılıyor. Lakin kimisi okuyup öğrenirken kimisi ise baştaki ne derse ona inanıyor.

Halbuki "siyaset bir yalandır hatta yalandan ibarettir" kelamını hatırlaması lazım herkesin. Kimi iktidarı haklı bulurken kimi de Camia'yı haklı buluyor. Kimisi de "yesinler birbirlerini" diyor. Eyvallah deriz "iktidar haklı" ya da "yesinler birbirini" diyenlere lakin bir haksızlık, bir kanunsuzluk yok mu bu işte?

Mesela hukukun üstünlüğü diye bas bas bağıranlar şimdi üstünlerin hukuku taktiğini kullanarak belli bir kesim, sigara bile kullanmayan, insanların üstüne gidiyor. Hatta tabiri caiz ise "görünürde" tabiki bir taraf deve iken diğer taraf kediden bile ufak. Misal biri 12 TV kanalı ve bir bu kadar gazete ile saldırıp bir algı operasyonu yürütürken haklı olan taraf ise bir ya da iki kanal, bir bu kadar da gazete ile karşılık vermeye çalışıyor.

Belki iktidar taraftarı fazla camia ise azınlık görünüyor ama kişisel inanç ve davaya güven açısından düşünecek olursak bence tüm parti taraftarlarının inancını toplarsak üst üste bir şakirtin davasına inancı ve bağlılığına ulaşamaz çünkü öyle inançlılar ki ya da öyle güveniyorlar ki Allah'a, hiç kimse sarsamaz inançlarını. Yani önceden vardı çürük elmalar ama döküldüler bu süreçte hamd olsun. Fakat siyasetçi taraftarı olanlar en ufak bir zarar gördükleri anda vazgeçer desteklediği taraftan. Ancak unutulmamalıdır ki herşey çıkar ortaya ve birgün verir hesabını hesap vermesi gerekenler. Burada olmazsa mahkeme i kübrada... Vesselam...