Ölmeden Yazdım

Ne olacaktı ?

Ne olmalıydı ?

Ayıp olur mu?

Ayıp mıydı kilometrelerce uzaktan sesini duymak kuşların

bastırılmamış duygularını yüreğinden çıkarıp dinletmek kulaklığında

sonsuz bir orman, kara parçasına karşı gelir miydi

karşılık bulamamak ağaçları kesmek için yeterli miydi?

Bilmem kaç yüz bin yıllık tarihime çınar demek kadar küçük mü yaşamak

bir yaşamak olsaydın sen, ben mezarıma girmezdim huzurdan

bulaşmaz mı kan lekesi hepimize biraz, hepimize biraz benden olsun

bana biraz senden koy.

Ben bir hata başında anlamışsam hata olduğunu,

kesmezdim bilseydim fidanların ağaç olduğunu,

suya sokup kafanı gündüze başlamak mı yaşamak

günün ilk sigarasını yalnız içmek mi

yalnız olmak mı kalabalık arasında dolaşmak

dolaşmak yalnızlıksa kime kalır yaşamak

kimin öncü olduğuna karar verildi mi bu sabah

sabaha karşı ölümü öptüm başucumda bir babam

bir keder parçacığı düşerken içinde alev olur

büyür çığ gibi karışır damarlarına,gezer içinde dert,

içince dert, içimde dert,

içimdeki ses alışkın değil böyle günaydın duyulmadı,

hoş, iyi geceleri kendimden başkası almadı

geçen gece gelen kimdi ben tanımadım,

kendime kapı açtım ardıma kadar

arkamdan kapattım

bir insan dolaşır odamda benden öte bende bilmem

bir insanın dolaştın mı yüreğinde,yüreğinden öte,

sen karışma dediklerin karışmışsa her şeyine

her şeyini al git bir daha geri dönme

gökyüzünü karıştırma bu ikimizin arasında

Gökkuşağı siyahı sevmedi değil,

siyah gökkuşağına dönmedi bir daha.

Karanlıklar çıkacaksa aydınlığa, aydın olur bu dünya

karanlıklar varsa, nerede kaldı bu dünya

sen kimsin tanımıyorum ama biraz rakı varsa alırım,

dün gece 2 kadeh doldurup kendimle ağlamışım

ölürsem susarım, ölmeden yazdım.

 

@Siyahlarla

S.r.