Mesela bir gök düşünün ki en koyu anlarda bile size bahar rüzgarlarını hatırlatsın. Evet, belkide çoğu zaman umutsuzluklarımız bizi en dip kuyularda kuruntularımızla boğar. Sanki tam nefes almak nedir unutacağımız vakit bir ışık süzmesi ısıtır kalbimizi.
Kuruntuların acısını en çok umutsuzlar bilir bence. Ama bu hayat, oturup da bir kaç kuruntuyla harcanmayacak kadar kısa. Bu yüzden umut etmek lazım. Tevekkül lazım şu karanlık zihinlere, hoşgörü lazım bizim Yunus'tan bize miras bırakıldığı şekilde. Ve en çok da Allah için sevmek lazım. Her ne kadar şunu veya bunu sevmek zorunda mıyım soruları çınlatsabda kulağımı, evet lazım. Allah için sevmek lazım.
Ben mi? Ben de sözlerimi çok icraate geçirdiğimden değil, kendi nefsime de ders olsun diye yazıyorum. Çünkü bu dünyadaki en kolay şey, amaçsız zihni boş insanlar gibi acımasızca ve bilgisizce yargılamaktır. Bu yüzden önce kendini yargılamalı insan. Bu küçük manevi çağrıları önce kendi nefsimize üflemeliyiz ki başkalarına üfleyecek nefesimiz olsun. Barış ve dua ile kalın vesselam.
Bu yazıya 1 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre