İçimdeki Acı

Merhaba

Herkes der ki yazar olmak için öncelikle çok okumalı, düzgün Türkçe kullanmalı vs. bence hiç de öyle değil. Eğer bir kişinin yüreği yaşadıklarını artık taşıyamayacak kadar ağırsa önce kaleme döküyor sonra da bunu başkaları ile paylaşıyor. Her gün ağlıyorum, göz pınarlarım kurudu. Yine de içimdeki bu acı, bu özlem dinmedi. Sevmeye sevilmeye, birilerinin beni özel birisi gibi hissettirmesine açım. Daha doğrusu muhtacım buna ama trajikomik ki bunlar benden, göremediğim bir düşman kadar uzak. Rabbim herkesi bu yalancı dünyaya imtihan için getirmiş ama bu bendeki yalnızlığa daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. 20 yaşıma geldim. Aylardan Eylül 9, günlerden salı, sene 2014 bu zamana kadar dünyada en sevdiğim insan annemdir. Ama bu hep böyle mi devam edecek? Saf, dürüst, namuslu, gözleri sanki sanki bu dünyaya ait değil; ışıl ışıl... Hani bakınca içinde yüreğimin bir sıcaklık hissediyorum, merhametim yüzümde tebessüme yol açıyor. Peki ya o da her insan gibi bu dünyadan göçünce ne olacak..? Ben... Ben ne olacağım...