Pencere kenarında sürüp giden bir aşktı bizimkisi. Benim günlerce gelirsin diye baktığım, seninse hiç gözükmediğin o pencerenin önünde bir aşk... Sürekli umut edilen, asla gerçekleşmeyecek küçücük bir aşk artık. Aşk bile denilemez, tek başıma bizi seve seve bir şey kalmamış artık bizim bu aşkçığımızda. Yok olmaya yüz tutmuş bu aşkı, yok oluşunla ayakta tutmaya çalışıyorum.Bir başıma, hiç olmayan bizle. Hiç sevmediğin ben ile.
Pencere kenarında sensizliğimle beraber kahve yudumluyoruz.Bir yudum sen,bir yudum yalnızlık ,bir yudum da Sıla eşlik ediyor bize,küçülen aşkımıza.İnsan umut ettiği sürece yaşar sözünü doğrular gibi otuyorum.Gelmeyişinin ardından gidişini andığım,yokluğunla dolu yerde.
Her yaprak düşüşünün ardından gelirsin diye daha dikkatli bakıyorum sokağa,pencere kenarından.Ne sen geliyorsun yaprak ölülerinin ardından ne de yapraklar ölmeyi bırakıyor sonbahara inat.Soluyoruz beraber,aşkımız küçülerek.
Umut ederek yaşıyorum,sırf yaşayabilmek için.Yoksa gelmezsin biliyorum,yoksa gelir misin bilmiyorum.
Bu yazıya 1 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre