O iri siyah gözler gelir aklına bir kase kuru üzüm ya da kara dediğinde aklına gelen o toprak kokusu,
Ademden olma bir kadın neden etkiler ki beni bu kadar.
susmak bu kadar mı yakışır bana bıraksana peşimi ey sessizlik ben de bağırmak istiyorum kendi benliğime.
önce kendimi aydınlığa çekmek istiyorum sonra beni sevmeni.
Bir dal dile gelse anlatır kuşa olan aşkını, kuşa sorsan o zaten sevdalı meyveye, bağırmak isteyen deliye de sorsan o da anlatırdı sana susmayı ama önce bağırmalı kendi benliğine.
şekerimi alsanız bendeniz bu koca çocuğun, söz, ağlamam; bilirim şekerin tadını.
hep bağırmaktan bahsederim, ses çıkarmaktan... ama yine susan benim.
Mecnun çöllerde ağladı da Ferhat inleye inleye dağları deldi. onların aşkıyla bir olmaya gariptir korkarım, o yüzden susarım.
ben Ferhat olsam Şirin'e değil de şehirdeki susuzluğa aşık olurdum. o zaman Şirini almaya yüzüm olurdu. Ferhat olup da su getirmek zor olamazdı herhal
bu dünyada hep kahramanlar yakışıklı oldu hep Şirinler de Ferhatlara vuruldu.
susarım ya işte Ferhat olamamak Mecnun olamamaktan korkarım da susarım.
Toprak olur da yinede susarsam; Şirin'e Ferhat'tan daha vurgunum.
Şirin elmasını yiyedursun Ferhat da demir dağını dele...
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre