Güzel bir akşam, güzel insanlar, güzel bir hava...
Yukarıdaki güzellikleri görmeyeli epey bir zaman oldu doğrusu. Zaman geçtikçe insan büyüyor; büyüdükçe içindeki dost sevinçler, çocuk gülüşler azaldıkça azalıyor sanki. Ya da benim payıma düşen bir durum bu. Henüz bilemiyorum. Lakin her daim özlüyorum işte ister istemez gülen gözlü, çocuk kalpli beni.
Seneler mi alıp götürdü kaldırım taşlarındaki o gizemli mutlulukları yoksa mutluluk mu beğenmediğimiz uzak iklimlere doğru yol aldı. Bu soruyu uzun zamandır soruyorum kendime fakat bir türlü bulamıyorum cevabını. Bir çocuk düşünün, kimi kimden daha fazla idrak edemeyecek kadar sevgi dolu. Henüz hayatın acı tarafıyla yüzleşmemiş, bir avuç şekerin dünyalara eş düştüğü bir dönem.
Ah keşke diyorum bazen keşke. Sadece tek günlüğüne dahi olsa küçüklüğüme dönebilsem. Apartmanların yükselmediği, babamın bu duruma izin vermediği bahçemizde, eski arkadaşlarla yine futbol peşinde koşsam. Kovalamaca oynasam. Koşarken yere düşüp kanasa dizlerim, acısa ve toz toprakla dolsa her yanım. Ağlasam ağlasam... Annem gelse yine, yavrum dese; arkadaşlarım neyin var diye koşuştursa etrafımda. Ve yine kalksam ayağa. Ağlasam ağlasam... Ve yine sicim gibi akan gözyaşlarından sonra desem ki: "Acımadı ki acımadı ki..."
Bu yazıya 4 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre