Ben ile baslayan herseyden oldukca rahatsizlik duydugum zamanlardi. Ama insan oldugum icin Ben! Ben! Diyordum baskalarini dusunmeden. Dualarimin heryerinde benlik sizintilari belirmisti. Allahim kendim icin istiyorum diyordum, sadece ben iyi olayim diye yakararak iki buklum oluyordum vefasizca. Bu benligin bir sonu yoktu ve ben arayislar icinde suruklenirken, Allah(c.c) bana benligimden siyrilmak icin yarattigi sevgililerden birini nasip etti.
Oylesine bir sevgili ki, hickiriklari ile En Sevgili(s.a.v.)’yi anlatiyordu. Ve hickiriklara boguyordu herkesi. Bu nasil bir askti ki aglayabiliyordu. Onu ilk defa Peygamberimiz(s.a.v.)’i anlatirken dinledigimde, "Allah'im ben nasil bir hayat yasamisim" dedim. O(s.a.v.)’nun ugrunda aglanilmadan, izdirap cekilmeden yasanilmis bir hayat nasil bir hayat dedim, durdum ve dusundum. Gozumun onunde korkunc manzaralar belirdi. Dusundukce korktum, korktukca sukrettim.
Evet, hic bir amac ugruna yasamamak insani korkutur ve beni de korkuttu. Bundan daha korkuncu ise amacsiz yasayan insanlarin kendini sorgulamamasi ve tekduze hayatina devam etmesi... Bu hayat bir ekmek parasi kazanmak, makam mansib sahibi olmak, mal mulk satin almaktan cok daha fazlasi... Eger insanlar boyle goruyorsa bu da cok korkunc bir durum. Bize bagislanmis bu hayat, fedakarlik yapmak icindir, uzerine daha fazlasini koymak icindir, acgozluluk ile kazanma hirsi ile daha fazlasini istemek icin degil.
Hayat vermekten, fedakarliktan ibarettir. Hayat baskalarina hayat vermek icin verilmistir insana, sirf kendimiz adina yasamamiz icin degil. O(s.a.v.) dunyaya deger verirdi ama ettigi kadar. Uzun bir kervan yolculugu dusunun ki, sonsuzluga dogru giden. Kervan yolculari bir an dinlenmek isterler ya, iste o dinlenmek icin verilen zaman kadar dunyaya deger vermistir.
O dinlenme karesi dunya hayatidir. O kervan yolculugu ise ahiret hayatidir. Bagrimi delen, delip gecen, boyle ornek alinmasi gereken yasanmis hayatlar...
O (s.a.v.), taslanarak yildirilmaya calisildi davasinda, o guzel yuzlerine tukurduler defalarca. Ama O(s.a.v.) o kadar merhametliydi ki:“Allahim! Onlar bilmiyorlar. Bilseler yapmazlardi.” buyuruyordu. Bir keresinde sahabe efendilerimiz yolda sarhos bir insana zor kullaninca, Peygamber efendimiz(s.a.v.) buna sahitlik eder. "Neden boyle davraniyorsunuz?" diye sorar sahabe efendilerimize. Sahabe efendilerimiz “Cok icki ictigini, ve icince kendinden gectigini” soylerler. Efendimiz buyurur ki: “ Siz bilmez misiniz!! O Allah ve Rasulunu ne kadar cok sever”. Merhamet insanini, Peygamberimizi bu orneklerle anlatan, bagrimdaki sizilari artiran o insani iyi ki tanimisim.
Bu yazıya 1 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre