Ömür bir romanın sayfaları gibi akıp giderken, biz o romanın neresinde duruyoruz acaba? Baş rolde miyiz, yoksa sadece dekor muyuz? Konuk oyuncu mu, yahut yan rol mü?
Bunu belirleyecek olan biziz kardeşim. Hayatı akışına bırakalım biz; o "engin" suda bir o yana, bir bu yana savrulup, kıvrılıp akalım mantığında olamayız, olmamalıyız!
Müslüman kardeşim artık dirilmeliyiz. Müdahale etmeliyiz akışa. Biz "diriliş eri" olmaya aday insanlarız.
Ne diyordu Aliya İzzetbegoviç: "İslam'ın ilerlemesini sakin ve teslimiyetçi kimseler değil, cesur ve isyankâr ruhlu kimseler gerçekleştirecektir."
Ben neyi değiştireceğim mantığında olma kardeşim. Sen, ben, o; bir bin olacağız. Dereden ırmak, ağaçtan orman.... Sen kalkmazsan, ben kalkmazsam olmaz.
Nasıl ki Mısır'da Üstat Hasan el Benna o kutlu ateşi yaktı etrafına bakmadan, Seyyid Kutublar devam ettirdi, nasıl ki başka bir coğrafyada, Pakistan'da Mevdudi oradan alevlendirdi, kıtalar ötesinde Malcolm X destek oldu, buradan Necip Fazıllar, Erbakanlar ateşe odun taşıdı. Bu ateş sönmeyecek kardeşim.
Bu ateşin son durağı neresi biliyor musun? Her yerde sönse bile sen, ben; bir "diriliş eri" olarak kalplerimizde körükleyeceğiz bu ateşi. Belki dirilişine vesile olamayacağız toplumun ama en azından, bak en azından diyorum çocuklarımızı dirilteceğiz, evlerimizi dirilteceğiz. Her şey evden başlar, aileden başlar; hele ki bunun farkına varalım.
Öğretmensen öğrencilerini diriliş eri yetiştir mesala, hoca isen talebelere aşıla bunu, öğrenci isen arkadaşlarınla dirilt çevreni, anneysen; hele ki anneysen Nuri Pakdil'in de dediği gibi: "Gel Anne ol. Çünkü anne bir çocuktan bir Kudüs yapar." Sanayide misin? Tornacı mısın? Çıraklar ne güne duruyor. Kardeşim her nerede olursan ol sana tam olarak orada ihtiyacımız var.
Heyecanlıyız kardeşim. Allah'dan dileğimiz odur ki, heyecanımız hiç sönmesin. Bizim son nefesimizi diriliş eri olarak vermeyi nasip etsin. Sakın ha ama sakın ha benden bir şey olmaz deme kardeşim. Ben sana muhtacım. Bana sen lazımsın. Senin o dirilen kalbin lazım. Kalbinin derinliklerinde senin de bu ateşe odun taşıma arzun olduğunu biliyorum.
Bu yazıya 2 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre