Hayat

Nefret dolu bir ateşin eşiğinde,

Doğrularımın gazabında yüzerim.

Sesimin çıktığı kadar bağırırım,

Sözlerim çamurda sürüklenir.

İlk uyanıştaki cenin,

Bırakır kendini hayata.

Masum ve safça...

Etrafında bekleyen,

Bir dolu nefret ve acıyla...

Küçük bir gülümseme ister,

Tanrı senden sevgi bekler...

Kendini vurursun duvarlara,

Hayat  sana güler...

Güler ve bir gün,

Tadına doyarsın hayatın.

Üstünde bulunduğun köz ateşi,

Yılların yorgunluğu ile,

Harlanır ve sana,

"Çok geç kaldın yaşlı dostum"