Vakitsizliğim dert olmuştu sessizliğime
Ayân beyândı halim,
Adım atmaya yoktu mecâlim
Gitti yazmak istediklerim, kalmadı aklımda
Bana küsen kalemim değil, sadece ellerim
İçindeki ucu tüketmeye can atıyor atmasına da,
Ben kaybolmuşum içimdeki boş sokaklarda
Ve siyahlığına uğursuz denilen bi kedi bile çıkmamış karşıma.
Oysa şükretmeye bile ihtiyacım vardı hurafelere inanmadığıma.
Ne dersen de dünya dönüyordu, evet
Kalmalara inat sanki insan da küçük bi dünya...
Dönmeler ortak da; biri geriye, biri hep kendi etrafında
Ama sözüm sözdü, dönmek yoktu bu yolda.
Zeminin kayganlığından değildi korkularım
Ve kabul olmuştu dualarım.
"Düşerim düşmesine de sen hep kaldır Allah'ım!"
Sonra mı?
"Dönersek kalleşiz" diyen biri daha çıktı karşıma
Tanırım diyemem kendisini, bilmem
En sevdiği şiiri, en sevmediği şairi,
Kırgınlıklarını, korkularını, en sevdiği kitabı,
Lafa nereden başlayıp, nerde bitirdiğini.
Ama bilirim, hem de çok iyi,
Gözyaşlarının hep başkasının günahını ıslattığını,
Bi çokları gibi taşlı dikenli yollara çıktığını,
Benim gibi kendinden söz üstüne söz aldığını,
Hayatının tek güftesini bestelemeye çalıştığını...
Hüsn-ü zanlarımın hepsini gözüm kapalı verebileceğim,
Görmeden kanımın, canımın ısındığı,
Çok iyi bi insan tanıdım ben velhasılı...
Bu yazıya 12 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre