Etnik ırklara, kimliklere, dinlere, uçsuz topraklara, Mezepotamya'nın güneşine, şanlı Osmanlı’ya ve günümüz Türkiye’ye dayanan tarihime selam olsun. Selam olsun tarihimin dayanışma olgusuna.
Bir selamdır dayanışma. İki insanın merhabalaşması misali, dertleşmesinden doğan olgudur dayanışma, tıpkı eski savaşlara damga vuran birlikteliktir. Geçmişini bilmeyen geleceğini bilmezmiş derler, halbuki biz geçmişi bilen ama geçmişte ki olguyu kabullenmeyip geleceği iyi dizayn etmeyen toplumlarız. Tarihim dayanışmadır benim Çanakkale misali, kurtuluş misali, kendini feda eden kamiller misali…
Tarihimi oluşturan yapılara bakıyorum: Türk, Kürt, Alevi, Çerkez, Arap vs ve olgulara bakıyorum din, bayrak, ülke vs peki neden şimdi bunu oluşturamıyoruz? Derdimiz nedir, neyi paylaşamıyoruz?
On yıllar önce yaptıklarımızı neden şimdi yapamıyoruz? Neden dayanışma olgusunu yitirdik? Çünkü toplum olarak bizi değil de, beni düşünür olduk. Tartışıp konuşmak yerine yok saymayı, kabullenmemeyi ve de konuşturmamayı seçtik. İşte şimdi bu yüzdendir ki dayanışma olgusunu yitirip, pirinç taneleri gibi ayrıldık. Kime yaradı ki bu ayrılık? Aslında birbirimize o kadar bağlıyız ki istesek de ayrılamayacağız. Amca-teyze, dayı-hala ilişkisi var bizde nasıl ayrılabiliriz ki? Tarihim dayanışmadır. Tarihimin de iyi liderleri olduğu gibi iyi sistemleri de vardı, peki ya şimdi aynı şeyi diyebilir miyiz? Belki iyi liderlerimiz olmuştur ve varlar peki kaçımız tarihi dayanışma için iyi diyebileceğimiz iyi bir sistem gördü ki? Umutluyum iyi lider ve iyi sistem ilişkisinden ve umutluyum yeniden tarihi dayanışmadan. Selam olsun tarihi dayanışmaya ve o yolda emek sarfedenlere.
Bu yazıya 12 yorum yapıldı.
Teşekürler akif.
Muhakkak ki öyledir Çağatay kardeşim sizinde elinize sağlık,saolun.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre