Tek Gerçek...

İki dünyam, bir hayatım var benim.

Gerçeği yaşarken, düşlerimde mutlu olurum ben.

Düşümü daha zor, gerçeği mi karar veremem çoğu kez.

Bir taraftan yaşananlar, bir taraftan düşlediklerim acıtır canımı.

Her iç çekişimde bir damla daha süzülür gözümden.

Ağlamanın, gülmekten daha iyi geleceğini düşünmezdim çoğu kez.

Ama şimdi müptelası olmuşum farkında olmadan.

Korkarım her gülüşümün ardından gelecek yastan.

O yüzden çıkarttım tebessümleri bile hayatımdan.

İki dünyam, bir hayatımın çemberinde döner dururum.

Kâh başım döner, kâh aklım karışır.

Anlık mutluluklarımla sersem olurum da, ebedi acılarımı unuturum,

Aklımı karıştıranları, düğüm olmuş geçmişimde arar dururum.

Ararım da hep çıkmazlara düşer yolum.

O yüzden toparlarım kendimi mecburen,

Omuzlarımdaki yüklerden kurtulmak istedikçe, daha fazlasıyla bağlandığımı,

Zorla aldığım nefesim hatırlatır bana.

Ya sabır çekerim de aldığım nefese şükürler ederim.

Sahip olduklarımla değil de, olamadıklarıma hayıflanıp durdum hep.

Bu yüzdendir iki dünyam, bir hayatımın olması.

Elimdeki, zorla sahip olduklarımı kaybetmek korkuma bağlarım endişelerimi.

Farkına varırım bu yüzden gerçekte mutlu olmak gerektiğini,

Ne kadar içimi döksem de düşlerimde, gerçekte ikiyüzlülük yaparım hep.

Bocalarım bu ikisi arasında sürekli.

Karıştırırım hangisi yalan hangisi gerçekti.

Sonra aklıma gelir bu dünyanın yalan gerçeği,

Bedenim fani, ruhumun bir gün göçüp gideceği.

Fazla düşünmemenin kimseye çok da büyük hayırlar getirmeyeceğini,

Anlarım kalpten tövbe etmem gerektiğini,

İrkilerek duyarım iki ezanın sesini,

Bilirim o zaman tek dünyamın tek gerçeğini…