Her kitabın bir hikayesi vardı
Yazanına değil, okuyanına ait olan
Belki gün ortasını sabah edinen biri
Belki de gökyüzünde uçan boyalı kuş
Çöp tenekesinin yanında bulunan 36 numara ayakkabı
Her daim kaldırımın aynı köşesine uzanmış olan kedi
Brandalarını hazırlamış kapanmaya yüz tutan manav
Sular kesildiğinde bidonlarla koşulan cami önündeki o çeşme
Aradığın kitabı bulduğun yol üstü kitapçı
Daha niceleri...
Bakıp görmediğimiz ne canlar, ne hayatlar
Duymayı beklediğimiz kelimeler
İçimize gömdüğümüz hıçkırıklar
Her biri değil miydi hayatın parçası,
Biz biz eden incelikler?
Peki ya kitabın arasında kurumaya yüz tutan çiçek misali
Çekmecenin içinde kaybolan bir not
Ya da albüme doldurup da bir kere eline almadığın o fotoğraflar gibi
Yaşananlara yüz dönmek niyeydi?
Böyle savurgan olmamalı insan
Zaman bir nehir gibi silip süpürmeye çalışırken her şeyi
Anıları kaçırıp da doldurmalı ceplerimize
Sahip çıkmalı bizi biz edenlerimize...
Bu yazıya 8 yorum yapıldı.
Sahip çıkmalı bizi biz edenlerimize…
Maziperest olalım diyosun yani :) seni mi kırcaz :)) kalemine sağlık..
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre