Yine ram olmuş yüreğim, dünyada gurbette olduğumu hissettiğim demlerdeyim... Yaratılışı düşünüp, ene kavramını irdelediğim..
Ben ben ben ben ben... Gün içerisinde en çok duyduğum kelime... Kim sapladı bu zehirli oku yüreklerimize, kim yakaladı benliklerimizden bizleri? Oysa Muhammedî olmanın temellerinden biri değil miydi eneden kurtulmak? Milletçe, İslamca nasıl bu hallerdeyiz? "Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir" diyen Peygamber'in bananecilik oynayan ümmetiyiz... Oysa Filistin'de atılan her kurşun benim de saplanmalıydı sineme, susuz kaldı mı Afrika'da bir zenci, boğazım kurumalıydı, bir Müslüman haykırdı mı imdat diye, ya da bir insan, evet evet bir insan, koşmadı mı Allah Resulü her imdat diyene, bakmaksızın Müslüman mı gayri müslim mi diye? İşte benim de kulaklarım çınlamalıydı, koşmalıydı işte.
Olmadı olmuyor... Öyle dalmışız ki benlik girdabına, en yakınımızın sesini duyamaz haldeyiz. Ey vicdan ses ver böyle mi kazanacaksın Rıza-i İlahi'yi?! Asr-ı Saadet'te herkes feda etmedi mi canından kıymetlileri, neyi varsa vermedi mi? Gel arkadaş sen de ver en kıymetlini, eneni.. Eritelim enelerimizi...
Bu yazıya 12 yorum yapıldı.
Adım başı zinakar çocuklar görüyorum ,
Günah ile kirletilmiş sokaklar..
Yetiş ya MUSAB !
Ardından mendil sallayan kızlara nasıl bakmadığını anlat.
Kenetlenmiş birbirine eller ,
Haramı helalim diye sever olmuş gönüller.
Fatıma-i edebler kayıp.
Ahh..
Amâ'nın yanında bile zırhını kuşanan kadınları vardı İslamın.
Yitiriliyor huzur.
Kul affedilirim diye diye Azaba koşuyor.
Uyanan gençler yananlar safına geçti geçeli tadı yok hiçbirşeyin ,
Yaşlandır ümmeti ya RABBİ ;
Sana gelmek için saçlarda beyaz görmek istiyorlar..
Filistin'li bir çocuğun gülüşü kadar kısa Hayat ,
Gözyaşı kadar uzun Hesap..
Sen hala neyin derdindesin ?
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre