Arz-ı Hâl

Ey mübeccel semâya nazire yapan güzel

Bilmem kaç asır geçti didârından mahrum

Kefenimden sıyırıyorum ömrümü biçâre

Arz-ı muhâl bir halde ruhum revândan yoksun

Ey mukaddes deryâlara nazire yapan güzel

Yâkut çeşmin ile ömrüme âfet oldun

Koparıyorum saçlarımdan her jâleyi biçâre

Sinepüryân zâtıma yek devadır ağuşun

Ey kudsî baharlara nazire yapan güzel

Hâl-i haresimle ben asûdeye ırâğım

Sual etsen ne hâldeyim râyihana hasret

Mâsivaya kapılmış bir hâli perişanım

Ey afet-i devran ey revân-ı kalp

Rû-yi arzın sinesinde sana hasret bu can

Ey âteş-i sûzân ey zât-ı pâk

Bir farkı yok ömrümün cehennem nârından..