-Güzel abim camını sileyim mi? Sol elimin parmaklarıyla camın hareket halini almasını sağlayan tuşa bastım ve karşımdaki küçük arkadaşımın gözlerindeki ışık içimi kamaştırmaya yetmişti bile. –Genç karnın aç mı? Çocuk şaşırarak – Yok abi aç değilim. Daha yeni yedim. Şüpheci bir tavırla –Ne yedin? dedim.
Gözlerini benden kaçırarak yalan söyleme eylemini gerçekleştireceğini gözler önüne seriyordu. –Allah ne verdiyse onu yedik be abi. Kendimden emin bir tavırla –Biliyorum oğlum. Allah ne güzel nimetler nasip etmiştir size ama ne yediğini de merak ediyorum doğrusu. –Abi insan ne yediğini başkasına söyler mi? Sonra ona ayıp olmaz mı? –Neden ayıp olsun ki? –Senin de canın çeker abi. –Ya param varsa? –O zaman alırsın. –Söyle o zaman mideye hangi yolcuları yolladın? –Yarım ekmek, domates. Şaşırmış bir biçimde –Nasıl yani yediğiniz bu mu? –Evet abi. Elhamdülillah! Allah'a çok şükür. Bunu bulamayıp aç bir biçimde ölen insanlar da var.
Usta bir golcünün kaleciyi ters köşeye attığı gibi çocuk beni zıt köşeye yollamayı bilmişti. –Onu demek istemedim. Yanlış anladın beni. Söylemek istediğim ekmek ile domatesin çok da büyük bir cazibesi yok. Konuşmaya başladığımızdan beri süregelen süreçte ilk defa gözlerimin içine bakarak –Bir nebze olsun haklısın abi. Ekmek ile domatesin pek bir cazibesi yok. Herkesin alıp yiyebileceği bir fiyata sahipler. Ama ben sana bunlar senin canını çekmez demedim. Bu iki adet nimeti altı kişi paylaşıp hepimizin karnını doyurmaya çalıştığımız anı anlatsaydım senin canın çekerdi. Para dünyadaki her kapıyı açıyor ama bir kapının yanına bile yaklaşamıyor.
İnanılmaz bir özgüven ve karakter sahibi. Deniz fenerine ne kadar da çok benziyor. –Para kimin kapısının yanına yaklaşamıyormuş? Kendinden son derece emin bir şekilde –Ekmek ile domatesin arasındaki dostluğun kapısına yaklaşamıyor.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre