Ağaçların arasından bana tebessüm eden güneşe selam veriyordum. Güneşe selamımdan sonra bize niye selam vermiyorsun Selami Abi diye söylenen ağacın kırılan dallarını, bir nebze olsun tamir etmek için onların susuzluğunu gideriyordum. Sesi güzel ve kuvvetli olan kardeşlerimize bülbül gibi şakıyor deriz mesela. Kulaklarıma o kadar güzel bir güfte, melodi, beste daha fazla müzik terimi bilmiyorum bunların adeta bir uyum içinde sürdüğü bir dansın ortasında, kulaklarıma bir müzikal ziyafeti sunan bülbüle gözlerimi çeviriyorum.

Bülbül sitem edercesine "Selami Abi herkesi gördün bizi görmeden geçme" der gibi şakır şakır şakıyordu. Bülbülün o güzel sesini bölmemek için gözlerimle selamımı verip tekerlekli sandalyemi hızlandırmaya başladım. Doğadaki bu güzel arkadaşlarımla sabah selamlaşmamın ardından çok sevdiğim kalabalığın arasına bırakıyorum kendimi.

Bu kalabalığın arasında kendimi bir sinema filminin içerisinde hissediyorum. Telefon görüşmeleriyle birbirlerine hakaret eden insanlar, sadece bir kâğıt parçası ve madeni bir daire olan paraya insanlığı, dostluğu, kardeşliği satan kişiliksizler ve her şeye rağmen mutlu olmaya çalışan yürekleri tertemiz kalpli melekler... Bunun gibi daha birçok profil sayabilirim size.

Ama bir grup daha var ki toplumda insan yerine bile konmayan sadece bir veya birden fazla organı çalışmıyor diye aşağılanıp hor görülen küçük ama büyük insanlar topluluğu. Tabi bizim bir ismimizde var. Engelliler. Engel ne demek? Neden herkes bize engelli diyor? Sırf adım atamıyoruz diye, göremiyoruz diye, işitemiyoruz diye bize engelli deniyor.

Hayır, biz engelli değiliz. Biz her şeyin kıymetini bilen; yürümenin, görmenin, işitmenin ve hayatınızda yaptığınız birçok sıradan hareketin değerinin ne olduğunu anlayan insanlarız. Asıl engelliler sizlersiniz. Hayatınızda para, statü, mal ve mülkten başka hiçbir varlığın kıymetini, değerini bilmeyen ve en önemlisi sağlığınızın ne kadar önemsiz olduğunu kavradığınız bir hayat benimsemiş olduğunuz için, önce kendinizin bu engelleri kaldırmanız gerekiyor.

Sizi yürüyememek, görememek, işitememek engelli yapmaz. Sizi kıymet bilmemek, doğru varlıklara değer vermemek, empati kuramamak, şükretmemek engelli kılar. İnsanlara engelli kelimesini kullanacağınıza önce işe kendinizden başlayıp kendi engelinizi ortadan kaldırıp, sonra sizin tabirinizle “Engellilere” kafa yormaya başlamalısınız.

Şunu unutmayın bir gün sizin de eliniz, bacağınız, gözünüz olmayabilir ama bu sizi engelli yapmaz. Sizi engelli yapan nokta hırs ve hiç bitmeyen nefsinizi tatmin edememenizdir. Hani engelleri kaldıralım diyorsunuz hadi işe kendi engellerinizi kaldırmaktan başlayın.