Tarihin karanlık sayfalarına yazıldılar, katliamlara uğradılar, sert olaylar yaşadılar, dışlandılar, kabul edilmediler, türlü türlü konuşmalara maruz kaldılar ama hayatta kalmaya çalıştılar ve kaldılar da. Hayatta kaldılar ama yaşadıklarını unutmadılar buna rağmen halen yardım isteyen ve suçları sadece gelenekleri olan, ibadetleri olan, kültürlerini suç olduğu Ezidileri konuşacağız. Nedir alıp verilemeyen Ezidi katliamları, kimdir Ezidiler, neden barbarca katliamlara maruz kalıyorlar onları anlatacağız bugün. Selam olsun masum ve mazlum insanlara, selam olsun Ezidilere.
Çoğunlukla Kürtçe konuşan etnik-dini bir topluluktur. Bu topluluk Zerdüşlük ve Mezepotamya dinlerine uzanan bir inançları vardır. Tarihsel olarak Asurların bir parçası olan Irak’ın Ninova bölgesinde yaşamaktadırlar. Ermenistan, Gürcistan, Suriye ve Türkiye gibi ülkelerde yaşayan Ezidi toplumlarında gittikçe azalma ve Avrupa’ya gittikleri görülür. Avrupa ülkerinde ise daha çok Almanya’ya giderler.
Türkiye'daki Ezidiler
1970’li yıllara kadar Urfa’da özelliklede Viranşehir’de yoğun olarak yaşayan Ezidiler'in sayıları 80 bini bulurdu. 80’lerde ülke dışına göç etmeye başladılar. 85 yılında sayıları 25 bine geriledi. 2007’de ise 377 kişi kaldılar. Bunların:
243’ü Urfa’da
72 kişi Batman’da
51’i Mardin’de
11’i Diyarbakır’da
yaşıyorlar. (Bilgiler Ezidi tarihi kitabından)
Türkiye Ezidilerin büyük bir kısmı Almanya’da yaşamaktalar. Avrupa Parlementosu üyesi Feleknas Uca ve Sol Parti üyesi Ali Atalan Almanya’da yaşayan Ezidilerdendir.
Ezidi Kitapları
Ezidilerin iki kutsal kitaba sahip olduğu söylenir. Meshaf Reş ve Kitap el Celve. 15.yy'da yazıldığı söylenen Meshaf Reş kitabı Ezidi mitolojisini anlatır ve kitap sonunda Ezidilere nelerin yasak olduğu anlatı. Kitap el Celve ise bu kitap sadece Ezidilerde bulunur ve sadece onlar tarafından okunması gerektiği söylenir. Yabancılara ulaşması ve yabancıların okuması yasaktır. Beş bölümden oluşur. (Kaynak: Dinler Mitolojisi)
Ezidilerin İbadetleri Nasıldır?
Her dinde olduğu gibi Ezidilerde de ibadetler, yasaklar, anma törenleri, bayramları vs vardır. Haydi hep beraber Ezidilerin ibadetlerine bakalım.
Yezidilerin yerine getirmeleri şart olan dini vecibeleri şahadet, namaz, oruç, zekat ve hacdır. Onlara göre tanrının birçok ismi vardır. Bunların en güzeli ve en çok kullanılanı "Hüda" olanıdır.
Ezidilerde Namaz
Namaz, sabah ve akşam kılınır. Namazdan önce eller ve yüz yıkanır. Sabah namazı için dışarıya çıkılarak güneşin sarılığı belirgin olduğunda güneşe karşı ayakta durulup üç defa eğilmek (rükua varmak) suretiyle dua okunur. Aksam namazında da yine dışarıda güneşe karşı durularak dua okunur. Yezidiler ibadetlerini kimsenin görmesini istemezler. Bir yezidi ibadet ederken başka dinden biri görürse rükua varmaz ve sadece avcunun içini güneş ışığına tuttuktan sonra elini ağzına götürüp öper.
Ezidilerde Oruç
Yezidilerde genel ve özel olmak üzere iki tür oruç vardır:
1. Genel Oruç
Eylül ayının 3 ile 5 inci günleri arasında tutulan bu oruca Yezit orucu da denilmektedir. Ayrıca Hızır İlyas için üç gün oruç tutmak da Yezidi geleneklerindendir. Yezidi inancına göre, Allah üç gün oruç tutulmasını emretmiştir. Bu inanca göre kutsal kitaplarında oruçla ilgili yazılan üç gün kelimesini yabancılar yanlış olarak yani otuz seklinde anlamışlardır. Yezidiler tutulan üç günlük orucun otuz olarak kabul olunacağına inanırlar. Sabahleyin güneşin sarılığı ile başlayan ve aksam gün battıktan sonra sona eren oruçta yemek içmek yasaktır.
2. Özel Oruç
Yalnızca din adamlarına özgü olan bu oruç, Aralık ayında 20, Temmuz ayında 20 ve 15-20 Eylül tarihleri arasında Şeyh Adiy'in türbesine yapılan ziyaretin ardından da 40 gün olmak üzere toplam 80 gün tutulur.Yezidiler iftar sofrasında şarap bulundururlar.
Ezidilerde Zekat
Yezidilerde zekat müritlerin gelirlerinin % 10'u şeyhlere, % 5'i pîre ve % 2.5'ini de fakirlere vermekten oluşur
Ezidilerde Hac
15-20 Eylül tarihleri arasında Irak'ta bulunan Şeyh Adiy'in mabedine yapılan hac, Yezidiler için yapılması şart olan dini ve milli bir vazifedir. Şeyh Adiy'in sandukasını üç kez tavaf edip kaideye yüz süren her Yezidi, hacı olmuş sayılır. Şeyh Adiy'in Laleş Vadisi'ndeki dağın eteğinde olan mabedine Sırat Köprüsü denilen bir köprüden geçerek giden Yezidiler, kaynağı mabette bulunan zemzem adını verdikleri su ile çocuklarını vaftiz ederler. Bu hac merasimi; nehirlerde yıkanma, sancakların yıkanıp vaftiz edilmesi, rahiplerin dansları, mukaddes kabul edilen mezarlara kandil yakılması, kurban edilen bir öküzün etinin dağıtılması, özel yapılmış yemeklerin yenmesiyle kutlanır. Ayrıca bu hac sırasında saygı gösterilen ve şahıs isimleri verilen dut ağaçları ziyaret edilir. Çevreden tek ağaç dalı kesmek bile günahtır. Kutsal vadinin hiçbir yerinde ayakkabıyla dolaşılmaz; kadınla cinsel ilişki kurulmaz ve içki içilmez
Ezidilerin Duaları
Yezidilerin güneş doğarken ve batarken ona doğru yönelerek dua okuma adetleri, güneşe ve aya taptıklarına dair yanlış bir telakkiye sebep olmuştur. Gerçekte bu duanın nedeni Yezidilerce Tanrı (Melek Tavus)'nın, "Ay ve karanlığın", ve "Güneş ve aydınlığın" efendisi olarak kabul edilmesidir. Yezidi duaları dört tanedir.Bunlar:
1. Sabah duası,
2. Evger duası: Bu da sabahları okunur,
3. Güneş batisi duası: Buna güneş duası da denir.
4. Aksam duası: Buna şahadet duası da denir. Yatağa yatınca okunur. Bu dua Melek Tavus'a yapılıp yedi meleğe hitap edilir.
Yezidilerin Tatil ve Bayramları
Bayramlar Yezidi kutsal kitabına göre, Cumartesi dinlenme günüdür. Yezidilerin önem verdikleri dört dini bayramları vardır:
1. Sar-i Sal (Yeni yıl) Bayramı
Sarsali, Sarsaliya da dedikleri bu bayram Nisan ayinin ilk Çarşamba günü kutlanır. Bugün meleklerin gece boyunca bereket dağıttıklarına inanılır. Yezidilerin yaşadıkları her köyde ve yerleşim birimlerinde kutlanan bu bayramın ön hazırlığı olarak aile mezarları ziyaret edilerek mezar taslarının üzerine yolu oradan geçenlerin yemesi için, içinde kuru üzüm, yumurta, kuru incir ve çeşitli çöreklerin bulunduğu tepsiler konur.
2. Yaz Bayramı (Çesna Havini)
Temmuz'un 18 ile 21'i arasında Irak 'ın Lalis bölgesinde kutlanan bu bayrama Şeyh Adiy bayramı, kırk gün bayramı da denir. Yaz orucunun tamamlandığı günün ertesinde baslar.
3. Cemaat Bayramı
Şeyh Adiy'in bir araya getirdiği ilk cemaatin anısına 6-13 Ekim tarihleri arasında kutlanan bu bayrama katılmak Yezidi inancına göre hac farizası sayılır ve her Yezidi için bir borçtur.
4. Doğum Bayramı
Yezidilerin dördüncü bayramı herkesin üç gün oruç tutarak karşıladığı 1 Aralık sabahı başlayıp aksamı biten Halife Yezid'in doğum günü olarak anılan bayramdır. Yezidiler Ayrıca Müslüman ve Hıristiyan komşularıyla birlikte onların Hıdırellez ve Aziz Sergius Yortusu gibi bayram ve yortulara da katılırlar. Yezidilerde geleneksel bir biçimde 21 Mart'ta kutlanan Nevruz Bayramı dini olmaktan çok folklorik bir nitelik taşır.
Yezidilerde Ölüm ve Cenaze
Töreni Yezidiler birinin vefatında ölünün kıymetli elbiselerini bir ağaç parçasına giydirip, kokular sürüp süsledikten sonra etrafında dönerler. Bu arada ölünün iyiliklerinden bahsedip ağlayarak dövünürler. Bu tören, üç gün devam eder.
Ölen Yezidi, yüksek sesle salavat getirilerek ahiren kardeşinin huzurunda Yezidi şeyhi tarafından yıkanır. Ölünün ağzına, kulaklarına, gözlerine ve kalbinin üzerine Şeyh Adiy'in türbesinin toprağından yapılmış çamur sürülerek kolları çapraz vaziyette, bası doğu istikametinde gömülür. Ölümün 3, 7 ve 40. günleri ile yıl dönümlerinde anma törenleri düzenlenir, Yezidi yoksullarına yiyecekler ve sadaka verilir. Ölümünden sonra bir din adamı veya bir koçak tarafından görülen rüyanın yorumu yapılarak ölenin ruhunun yeniden doğması meselesi çözülmeye çalışılır.
Yezidilerin ölü gömüldükten sonra mezar başında ölüye hitaben yaptıkları telkin duası çok ilginçtir. Yezidilerin telkin duası su şekildedir: "Ey ölü kişi! Gelecektir üzerine Münker ve Nekir melekleri! Sana soracaklar: hangi dindensin? Sen, de ki ben Ezidiyim. Şeyhim, Şeyh Adiy'dir.”
Ezidiler ve Katliamları
Ezidiler, tarihte 13. yüzyıldan beri 72 kez kimliklerinden dolayı katliamlara uğradı. 19.yy Avrupa’da büyük bir katliama maruz kalan Ezidilerin çoğu Irak Kürdistan’ına göç ederken kimiside Gürcistan ve Ermenistan’ göç ettiler.Günümüzde çoğunlukla Irak’ın Ninova bölgesinde yaşayan Ezidiler Duhok çevresinde de ciddi bir nüfusa sahip. Ezidiler Irak’ın 2003′teki ABD işgalinden bu yana El Kaide yanlısı radikal örgütlerin hedefinde. 2007 saldırılarında 800 Ezidi yaşamını yitirdi. Çok sayıda saldırıya hedef olan Ezidi toplumu, 2007 yılının ağustos ayında büyük bir katliamla karşılaştı. Şengal’de eşzamanlı düzenlenen dört intihar saldırısı sonucunda 800 kişi hayatını kaybetti. Bu olay, Ezidi toplumunun yakın tarihte karşılaştığı en ağır kayıplardan biri... Ezidiler, Irak Kürdistanı’nda Saddam iktidarı döneminde yaşama geçirilen Enfal operasyonlarına kadar çoğu Osmanlı İmparatorluğu döneminde olmak üzere 73 kez katliama uğradı. Katliam üstüne katliam yaşadılar, acılarını unutmadan bir başka katliama maruz kaldılar.
Dünyanın ve insanlık tarihinin utanması gereken sayfalara yazılacak Ezidi tarihi, katliamları neyi paylaşamıyoruz neyi? Bu kadar katliam olay yetmezmiş gibi benim dinimle alakası olmayan ve dinime zarar veren bir terör grubu IŞID denilen barbarlar tarafından da katliama uğradılar. Yüzlerce Ezidi kadınları köle ve cariye olarak satıldı, türlü türlü yazmaktan dahil utandığım saldırıya uğradılar.
Binlercesi Türkiye’ye gelmek zorunda kaldılar. Zorlu yollardan geçen Ezidiler, yol esnasında açlıktan ölen çocuğuna mı üzülsün ,vahşet bölgesinde bıraktığı eşine dostuna mı üzülsün, kurtulduğuna mı sevinsin bilemedi. Nüfusları 800 bin civarında olan bu halktan ne isteniyor açıkçası ben de merak ediyorum. Bize lazım olan eşitlik değil, adalettir adalet. Adalet yoksa eşitlik de yoktur. Ezidiler için ve tüm mazlumlar için adalet istiyoruz, adalet.
Umuyorum ki IŞID vahşeti İslama zarar vermeyi bırakır ve diğer inançlara, ibadethanelere, kutsal mekanlara, türbelere saldırmayı sonlandırır. Biz Hz. Muhammed'in ümmetiyiz, ondan ve 4 büyük halifeden çok şey öğrendik. Kitabımız açık ve bellidir. O yüzden ne IŞID barbarlarına inancımız var, ne de Ezidileri yok sayacak, onları katledecek yüreğimiz ve mantığımız...
Burada sadece Ezidiler anlatıldı ama Uygur Türklerini bilelim, Myanmar’ı unutmayalım, Beko-Haram terör örgütünün kaçırdığı kızları untmayalım, Filistin davasının yiğitleri hatırlayalım, Roboskiyi ,Susayı, Rojava, Kobane yi hep hatırlayalım. Ben insanları dini, ırkı, dili, renginden dolayı yargılamam ve öyle de olması lazım. Dünyada barışın, huzurun ve hoşgörünün egemen olmasını diliyorum. Ezidileri anlayalım, empati kuralım ve yargılamayalım. Çünkü yargılayacak kişi biz değiliz. O en güzel vekildir ve yargıçtır.
Bu yazıya 25 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre