Hey Gidi Koca Dünya

Benliğimi alıp götürdü yine sazımın ince sesi

"Hey gidi koca dünya" dedim içimden,

Meğer nelere kadirmişsin sen...

Öyle deme. Çok gördük geçirdik biz de

Yetmişlik nineler gibi sayende

Üç günde tersine döndün mesela.

Üç gün; cinayetlerin silinmesi için hafızalardan,

Yeterli bir zaman dilimiydi aslında

Daha cenneti ayaklarına sermemişken Rabb'im

Bir kızın daha yaktın hayallerini acımasızca

Ve kader demeye hakkı yoktu zihni fukaraların.

Çünkü alın yazısından başka bildikleri yoktu bu insanların


Ahseni takvimse bize verilen en güzel hediye

Ve toprak olmayacaksak öldükten sonra,

Ne gerek var hayatımızı "ya leyteni" lerle doldurmaya

Ne gerek var insan olduğumuz için utanmaya,

Bize dokunmayan yılana bin yıl ömür biçip alkışlamaya.

Hey gidi dünya! Zehir her yanını çepeçevre kuşatmış

Farkında değilsin, uyuyanlar çoktan uyanmış.

Dayısına giderken diri diri toprağına gömülürken kızlar,

Şimdi ölüsünü bulan annenin bile yüreği şükürle çarpar.


İkrârına kurban olduğum sükût, gel sen de söyle,

Dursun dünya, bu kadar dönen varken kâlu belâdan

Rabb'ine sığınsın, dilsiz şeytanlara pervane olanlardan

Çevirsin yüzünü anneyi evlatsız, evladı annesiz bırakandan...