Bu...

Tesadüfmüş gibi lanse ederiz

Sarı, sen ve ben

Yine topyekün bir şeyler doğurmalıyız

Küçük bir dolmuşta belki, belki selekler çarşısı

Yoksa bu tuhaf şey durmadan var olabiliyor

Asil sancılar… Cehennem bu.

Bu tüm kanımı çeken bir kısırlık.


Sen herhangi bir şey olabilirsin bu sonsuz vaha, sarı arazide

Ben adını korum, benim işim bu

Ve hatta tüm dünyayı dolaşıp gebe kalabilirim

Hamsun’un açlığına belki, belki Sartre’nin bulantısına

Ben ölesiye çirkinim

Bu tuhaf boşluk kendini durmadan var kılabiliyor

Buna Resulullah da dahil

Buna kasıkların da dahil