Gitmelerle başladı her şey.
Ben gitmelere vurgun, ben gitmelere hasret…
Vurdum kendimi, yalnızlaşan vicdanımın vahalarına.
Dizginleri eline verilmiş verilmesine de nefsimin,
Ölürüm de dağları delecek gücü bulamam kendimde.
Bu yüzden ben Mecnun’a hayran, Mecnun Leyla’ya vabeste...
Alevlenen kızgın kumlar bir türlü ezilmedi ayaklarımın altında.
“Ey seraptan nasibini almamış uçsuz bucaksız çöl!
Serin ve selametli ol” denilmedi çünkü onlara.
Yürüdükçe yandım, yandıkça yaktı hicranım
Korkmayın ölmedim daha.
Sadece uzaktan baktım azabın tadına
Öldürülmeyen ölüme kurban olsun bedenim.
Alsın gözümü güzelliği, tutulsun dilim.
Özletmesin hicretimi, nasib-i müyesser kılsın Rabbim.
Yalnız “eşhedü…” demeden almasın beni yanına.
Biliyorum yanına alacağın da muamma ama
Ben kendini gül-i rânâ zanneden,
Günahı bol bir şâki, tutturdum işte bir yol.
Ta yol ikileşir ikileşmez,
Gazabından rahmetine sığınmak nasip olsun bana.
Yine bencilliğimi karıştırdığım için gözyaşlarıma,
Tüm insanlık için açılsın bu sefer günahkâr ellerim
Ne olur Allah'ım bi' dua daha.
Bu yazıya 5 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre