Nasıl oluyordu Osmanlı Devleti’nde yılbaşı? Nasıl geliyordu yeni yıl? Bu kadar çok ulusu, dini ve kültürü bünyesinde barındıran bir devlette bu kutlamalar nasıl yapılıyordu?
Osmanlı’da yılbaşı memleketin Hıristiyan halkını ilgilendiriyordu. Yılbaşı Noel dönemi demekti. Aralığın 15’inden itibaren 24 Aralık tarihinde İsa’nın doğuşunu kutlardı.
Kaynaklar incelendiğinde, Osmanlı Devleti’nde yılbaşı kutlamaları ilk kez 1829’da başlamıştır. O yıl İstanbul’da bulunan İngiliz elçisi, Haliç’te bir gemide büyük bir balo vermiş ve baloya Osmanlı devlet adamlarını da çağırmıştır. Davetliler sandallarla gemiye gelip sabaha kadar eğlenmişlerdir. Ertesi gün davete katılan Serasker Hüsrev Paşa, bu balonun "kâfir işi olduğunu" ve "kaşık çatal gibi mekruh şeylerin kullanıldığını" söylemiş ama İkinci Mahmut'a baloyu anlatırken farklı konuşmuştur. Eğlenceleri ballandıra ballandıra anlattığı gibi, bir de elmaslı çatal kaşık takımı armağan ettiği bilinmektedir. Bu tarihten itibaren cumhuriyet dönemine kadar yılbaşı balolarına Osmanlı devlet adamları da katılmıştır: “Káfir işi, fakat ne çare? Devletçe bir şey oldu, katılmak lüzum etti.”
Peki, Müslüman halk yılbaşı kutlamaya ne zaman başladı?*
Refik Halit Karay'a göre mütareke devrinde, Beyaz Rus akını başladıktan sonraki dönemdir. Rumi takvimden miladi takvime geçilen 1926 yılının son günü cumaya denk gelince yılbaşı eğlenceleri büyük ilgi gördü ve ilk kez o gece Elektrik İdaresi gece yarısı kentin ışıklarını bir dakikalığına söndürdü. Ama asıl yılbaşı kutlaması, 1931'de Teyyare Piyangosu'nun ilk özel yılbaşı çekilişi düzenlemesiyle başladı.
Kutlamalardan söz etmişken, yılbaşının simgesi haline gelmiş olan çam ağacı süsleme geleneğine de değinmek gerekir. Sanıldığı gibi bu gelenek Avrupa’da ya da Hıristiyanlar arasında ortaya çıkmamıştır. Çam ağacı süsleme geleneği Mezopotamya’da başlamıştır.** Ağaçları kutsal sayan Asurlular, özellikle yaprak dökmeyen ve hep yeşil kalan çam, servi gibi ağaçları bereketin ve ölümsüzlüğün simgesi sayar, onları süsleyerek inancını sergilerdi. Bu ağaçların süslenmesinde kullanılan boğa yumurtaları ise üretkenlik ve bereketi simgelerdi. Bu inanç daha sonra Hıristiyanlığa geçti. Kentleşmeyle çevrede ağaç kalmayınca kesilmiş ağaçlar eve getirilerek mumlar ve yumurtalarla süslenmeye başlandı. Zamanla bunun yerini ampuller ve janjanlı süsler aldı.
*(Kaynak: "Gökhan Akçura", "Yılbaşıdır Bunun Adı", Toplumsal Tarih Dergisi, 2004/12)
**(Kaynak: Cenk Durmuşkahya, Celal Bayar Üniversitesi, Biyoloji Bölümü)
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre