Pazar yeri kalabalığındaki bir cadde
Kapısının önünde boy vermiş bir dut ağacı
Yılların yorgunluğu penceresinden okunan bir ev
İki oda bir yalnızlıkta yaşanan hayat
Geride kalanlardı bunlar…
Dar bir vakitte heybeme doldurduğumsa
Tükenmiş bir umut ve birkaç hayal kırıklığıydı ancak.
Yorgun düşmüş bedenim yanına kâr kalanlarla
Bir yol ayrımında şimdi
Ya kuş olup uçacağım mavi rüyalara
Veyahut taş olup yuvarlanacağım derin yâra
Belirsizlik de pek kötü bir şey hani
Yok yok en iyisi göçüp gitmek kaçırmadan şu son treni
Arkamda bırakacağım en fazla
Birkaç kalem kitapla bolca da boş kağıt olur besbelli.
Bu yazıya 5 yorum yapıldı.
Gidenlerin yolunu doğruya yönlendirsin.
Gelenlere mutluluğu, huzuru , sevgiyi versin.
ve fakat ;
gitmeler niye ?
boş kağıtlar yazılmayı beklerken,
kalem öksüz masa üstündeyken,
kalabalık caddenin bir köşesinden seyrü sefa etmek varken,
dut ağacından vakti geldiğinde mutlulukla dut yemek varken,
heybeye "her ne olursa olsun" sabrı, mutluluğu, sevgiyi doldurmak varken,
siz siz olun binmeyin o trene. gitmekte neymiş, bu şehri sizsiz bırakmakta neymiş ?
duymamış olalım, ey şiirde anlatılan kişi...
:)
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre