Geçen tarih tribünü yazısını yazdım ve menajerim arayıp yazının çok beğenildiğini hemde 3-4 hafta tarih kategorisinde ön planda olduğunu söyledi ve de hayranların e-postaya attığı mesajlarla bu makalenin devamı istendi bizden. Biz de bu isteği ve dileği red etmedik siz beğendikçe devam ettirme kararı aldık ! 

Evet biliyor muyuz Osmanlı kadar şanlı bir devletin dünyaya gelmediğini? Osmanlı kadar uygar ve medeniyet beşiği bir devletin gelmediğini? Hem Türk hem de İslam kavramlarını yaşatan dünyanın en şanlı imparatorluğu olan Osmanlı'nın torunları olmakdan gurur duyuyoruz. 

Osmanlı gerici diyen insanlar biliyor mu ki Cumhuriyet Döneminde Bayezıt ve Sultanahmet arasındaki alanda 10.000'den fazla eser yok edilmiştir. Çeşme, cami vebenzeri... Ve bu dönemlerde çoğu cami parti binası ve de nalcı dükkanı vb. gibi satılmıştır. Kadir Mısırlıoğlu bu camilerden birini almış restore etmiş ve de dedelerimizin büyükdedelerimize yaptığı ayıpları göstermek için nalcı dükkanı olarak kullanılan camideki duvara asılı nalları çıkarmamış ve ibretlik olsun diye orada kalmasını sağlamışlar. Bunlar vb. ve benzeri gibi. Biz hak etmiyoruz desek doğrudur. Geçen İngiliz Bilim ve de Tarih Kongresine katıldım, konuşmamı yaptım ve de yemek törenine geçildi kameramanlar çıktı ve yanımdaki tarihçi bana şu lafları söyledi; Siz Turkolar ne kadar akılsızsınız. Atalarınızın dilini (yazı) öğrenmek için japon meslekdaşlarım Japonya'dan her hafta 3 gün gelip gidiyor. Sizler bir de tavır yapıyorsunuz. Atalarınızı sevmiyorsunuz hı kendi yetiştirdiğiniz öğretmenler doktorlar ve profösörler kendi dedelerinizi kötülüyor. Siz 500 yeniçeri askeri kıyafetini Fransa'nın saldırdığı Alman askerlerine giydirince adamlar korkudan kaç yıl saldıramadı hem de kıyafetle, 500 askerle korkuttunuz. Bunu biz Haçlı Seferleri ile yapamadık. Siz buralara gelmeyi hak etmiyorsunuz sen veya senin gibiler hak etse de siz hak etmiyorsunuz Turko) 

Bu lafları duydum bembeyaz kesildim çantamı toplayıp menajerimle hemen çıktım. Törenin geri kalan 3 gününde yoktum. Adam öyle konuştu ki türk filmlerindeki Battal Gazi yumruğu yiyip kaleden düşmüş gibi hissettim. Adam benle bu şekilde konuştu ve de dedikleri doğruydu ama bunu İstanbul'da bana kimse söylemezdi en fazla söylenen klasik söz ben de söylüyorum kabul (adamlar 1000 yıl önceki yazılarını okuyo biz 100.... diye devam eden söz) en fazla bu söz. 

Devletten değil de bu Kültür Bakanlığı ne işe yarıyor. Ben ve de halk bir etkinlik görmedik her sene halkımızın sevgisi ile yaptığı Sarıkamış Yürüyüşü'nden başka ne yaptınız atalarımız için? Hiç koca bir hiç. Biz bu şekilde devam edelim. Kaç kişi birgün telefondan değil de kitaptan Osmanlı'ya bakıyor. Ya devletin kuruluşu bile başlı başına bir keramet. İbnül Arbeyn Hz. 200 yıl önceden Osmanlı kurulucak diyor. Kitabı vardır, günümüzde mevcut değil en son 1987 yılında bir Osmanlı Şehzadesinde gördüm. Fotokopisi için tüm servetimi teklif ettim sülalemizi kuruturlar dediler ve de vermediler. Neyse Osman Gazi ayakta uyuyor Kuranı Kerim göğsünde rüya görüyor, çınar ağacı doğuya batıya güneye kuzeye uzanan koca çınar. Ama yok işte telefondan bakmadan olmaz tabletten dokunmadan olmaz bilgisayardan tıklamadan olmaz hayatım boyunca tüm bilgilerimi normal hayat, yazılı hayat ile yaptım. Ama şunu demiyorum zararlı, zarasız bunu beni ilgilendirmez. Ama kendi düşüncem gericilik de olsa Allah 'a şükür elimizde, beynimizde ayaklarımızda çalışıyor. Kapımın önünde 3 çift ayakkabım 6-7 takımım duruyor. Kalemlerim ve defterlerim duruyor. Tahrif Hareketleri, Katran Kazanında Sterilize bu kitapları alıp okumanızı dilerim ayrıca Tarih ve Düşünce dergisi 50. sayısı Maden In Batı sayısını edinip okumanızı hepinize bir şeyler katması için tavsiye ederim. Bari Osmanlı'yı savunan profesörlerin yanında duramıyorsak en azından "Medyaya Özgürlük" tikileriyle kalemlerini destekleyebiliriz.